11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/681 Karar No: 2020/3202 Karar Tarihi: 17.06.2020
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/681 Esas 2020/3202 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/681 E. , 2020/3202 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz isteminin reddi
Sanığın yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın, sorgusunda bildirdiği adresine yapılan tebligatın iadesi üzerine, aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak bu adrese daha önceden usulüne uygun herhangi bir tebligat yapılmadığından sanığın hükmü öğrenme ile yasal süresi içinde temyiz ettiği kabul edilerek; Mahkemenin 04.09.2014 tarihli temyiz isteminin reddine dair ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede: 1-... Grafik Reklam... Ltd.Şti müdürü olan sanığın 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında, sanığın suçlamaları kabul etmediği, soyadını bilmediği Arif isimli bir şahsın kendisini işe alma bahanesi ile kandırarak notere götürüp imzalarını aldığı ve adına şirket kurduğunu ve suç tarihlerinde cezaevinde bulunduğunu savunduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, işyeri açılış yoklamasında imzası bulunan işyeri çalışanı Nazım Erde ve faturaları kullanan şirket yetkilileri, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılıp, tanık sıfatı ile dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, gerektiğinde faturalardaki ve şirketin kuruluş belgelerindeki yazı ve imzaların sanığa aidiyeti hususunda, uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınmasından sonra sanığın cezaevinde bulunduğu zaman dilimleri de nazara alınıp toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma sonucu hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; a) Sahte fatura düzenleme suçunda her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her takvim yılı için ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin tek hüküm kurulması, yasaya aykırı, b)5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı yasanın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 17.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.