Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/4223 Esas 2020/1311 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/04/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının davacı birliğin sulama sahası içerisinde ... Köyü 46, 189, 219 ve 220 parsel sayılı taşınmazlarda tarım alanı bulunduğunu ve sulama hizmetinden faydalandığını, ancak 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2008, 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ait sulama bedelini ödemediğini, bu nedenle davacı tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davalının dava konusu 220 parselde hiçbir hissesi olmadığını, 219 parselde sadece 1 dönüm kadar bir yeri olduğunu, 189 parselde küçük bir hisseye sahip olduğunu, 46 parselde 10 dönüm yeri olduğunu belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, keşif yapılarak fen ve ziraatçi bilirkişiden raporlar alınmış, tapu kayıtlarına göre taşınmazlarda davalının mevcut hisse oranları dikkate alınmak suretiyle sulama borcu hesaplaması yapılarak davanın kısmen kabulüne, hükmolunun asıl alacak tutarı üzerinden % 20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, davalının 46, 189 ve 219 parsel sayılı taşınmazların tamamını kullandığı, taşınmazlarını çevresinde bulunan drenaj kanalları aracılığıyla suladığı sabittir. Su kullanım bedeline ilişkin alacağın, su kullanıcısı olan kişiden tahsil edilmesi gerekir. Mahkemenin davalının tapudaki hisse oranları dikkate alınmak suretiyle su kullanım bedelini hesaplaması ve sadece bu miktardan davalının sorumlu olacağı yönündeki kabulü bu nedenle doğru görülmemiştir. Şu haliyle belirtilen parsellerin tamamı yönünden sulama bedelinin hesaplanması ve bu yönde hüküm tesis edilmesi gerekir. Anılan yönler gözetilmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.