14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/14396 Karar No: 2014/4320 Karar Tarihi: 01.04.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/14396 Esas 2014/4320 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/14396 E. , 2014/4320 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.03.2009 ve 26.03.2010 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ile duruşmasız temyizi davalı banka vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.06.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. B.. K.. geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare Dairemizin 18.06.2013 tarihli mahalline iadesi kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R Asıl ve birleştirilen davada davacı gerçek kişiler, davalı Y.. E...i İnşaat Ltd Şirketi (yap-satçı) ile aralarındaki adi yazılı “Gayrimenkul Malın İnşaatı ve Satımı Sözleşmesi” başlıklı sözleşmelere ve davacılara satılan dairelerin bulunduğu dava konusu 1758 parselin muvazaalı şekilde diğer davalı bankaya devri nedeniyle muvazaa iddiasına dayalı olarak tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalı banka vekili, dava konusu taşınmazın bankaya ipotekli bir taşınmaz olmadığını, taşınmazın finansal kiralamaya konu edilmek suretiyle satın alındığını, satış işleminde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalı banka yönünden tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, tazminat isteminin ise diğer davalı şirket yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili ve davalı banka vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, dava konusu .. parsel numaralı taşınmazın davalı şirket tarafından davalı bankaya kredi borcuna karşılık devredildiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın davacıları zarara uğratmak amacıyla muvazaalı şekilde davalı bankaya devredildiğine dair bir delil de bulunmamaktadır. Davalı bankanın davacıları zararlandırmak amacıyla işlem yaptığı kanıtlanamadığından mülkiyet aktarımı isteminin reddi gerekirken, kararın gerekçesinde taşınmaz üzerinde satış öncesi davacı banka yararına ipotek mevcutmuş gibi finansal kiralama sözleşmesine yanlış anlam yüklenerek istemin kabulü doğru görülmemiştir. Ne var ki; davacıların ikinci kademede tazminat istemleri de bulunmaktadır. Davacıların akidi olan davalı şirketten Borçlar Kanununun 96. maddesine dayanarak ademi ifa sebebiyle tazminat istenilebilir. Buradaki borcun nedeni, borçlunun (davalı şirketin) taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü, genellikle bir akte dayandığından buna “akdi tazminat”, borçlunun sorumluluğuna da “akdi sorumluluk” denilmektedir. Hal böyle olunca; davacıların adi yazılı satış sözleşmelerine göre dava konusu daireler nedeniyle ödedikleri bedel ve dava dilekçelerindeki talepleri göz önüne alınarak ikinci kademedeki istemlerinin değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı Y.. E..İnşaat Ltd Şirketinden alınarak davacılara verilmesine, 01.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.