12. Ceza Dairesi 2015/503 E. , 2015/18998 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Taksirle yaralama suçundan katılan sanık..."in mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan sanık... müdafii, sanık ..."in beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Katılanlar vekilinin temyiz isteminin hakkında beraat kararı verilen sanık ... "e yönelik olduğu anlaşılmakla yapılan temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın kusurunun bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, bir nedene dayanmayan, temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2- Katılan sanık... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesine gelince;
Olay tarihinde, sanığın idaresindeki otomobili ile alacakaranlıkta, saat 20.30 sıralarında, meskun mahal dışında 5 metre genişliğinde iki yönlü yolda seyrettiği esnada şerit ihlali yapmak suretiyle karşı yönden gelen araca, karşı şeritte çarpması sonucu sanık ..."in aracında yolcu olarak bulunan ..."ın yüzünde sabit iz ve vücudunda 6. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda; kaza tespit tutanağı ve trafik bilirkişi raporu ile tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği belirlenen sanık hakkında, kusur durumu, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, maddede öngörülen cezanın üst sınırı nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun şekilde asgari hadden uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık... müdafii ve katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2- Katılanın kemik kırığı ve yüzünde sabit iz oluşacak şekilde yaralanmış olması nedeni ile sanık hakkında tayin edilen temel cezadan artırım yapıldığı sırada uygulama maddesi olarak TCK"nın 89/2. maddesinin (b) bendi ile arttırım yapılması gözetilmeksizin, TCK"nın 89/1-2-d maddeleri gereğince artırım yapılması,
3- Taksitlendirilen adli para cezasının TCK"nın 50/4. maddesi gereğince ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilebileceğinin belirtilmesine rağmen, 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasa’nın 106/3 maddesi uyarınca ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,
İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. bendindeki “amaç ve saiki” ifadelerinin çıkarılması, hükmün 2. bendindeki “TCK"nın 89/1-2-d maddesi” ibaresinin çıkartılarak yerine “TCK"nın 89/1-2-b-d maddesi” ibaresinin ilave edilmesi, hükmün 2. bendinin 12. paragrafının hükümden çıkartılması suretiyle eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.