20. Hukuk Dairesi 2013/6396 E. , 2014/408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... Köyü 451 ada 1 parsel sayılı 12192,41 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına; 451 ada 2 parsel sayılı 10182,43 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına; 451 ada 4 parsel sayılı 1972,01 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına; 451 ada 3 parsel sayılı 7982.88 m2 ve 451 ada 7 parsel sayılı 3109,02 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına tesbit ve tescil edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazların Hazineye ait olan 21.11.1947 tarih 54 nolu tapu kaydı kapsamında kaldığı ve tapu kaydını kadastro sırasında uygulanmadığı iddiası ile dava açmıştır.
Mahkemece, tapu kaydının uygulanabilirliği olmadığından ve davalılar adına zilyetlik şartlarının gerçekleştiğinden davanın reddine, dava konusu 451 ada 1, 2, 3, 4 ve 7 parsel sayılı taşınmazların tesbit gibi davalılar adına tesciline karar verilmiş, davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/06/2012 gün ve 2012/5809 - 9459 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Mahkemece, öncelikle dayanak tapu kaydının geldi kaydı olan Mart 333 tarih 16 nolu tapu kaydı getirtilmeli, tapu kaydının kadastro sırasında herhangi bir parsele revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ait kadastro tutanak örnekleri ile kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilmeli; önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek iki harita mühendisi veya olmadığı takdirde iki tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, mahallî bilirkişiler eliyle tapu kaydı mahallinde uygulanmalı, tapu kaydında okunan sınırlar zeminde belirlenmeli, dayanak tapu kaydı sabit sınırlı olmadığından 20/c maddesi gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamının belirlenmesi gerekir. Bu nedenle; dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden ve tapu kaydının doğu sınırı ... Deresi ve güney sınırı ... Deresi okuduğundan bu derelerin yerleri ile batıda okunan güney beleni sınırları zeminde tam olarak belirlenmeli, derelerin yatak değiştirip değiştirmediği araştırılmalı, derelerin ve güney beleninin yeri memleket haritasında saptanmalı, tapu kayıtları yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli ve çekişmeli
- 2 -
taşınmazların tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı araştırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kanuna uyulduktan sonra davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 22.12.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen kadastrosu ile 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olmasına ve çekişmeli taşınmazların yöntemince yapılan uygulama sonucu davacının dayandığı tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı belirlendiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 13/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.