10. Hukuk Dairesi 2015/6870 E. , 2016/10762 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Asıl ve birleşen davalar, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davaların kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan, tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) 6100 sayılı HMK’nun 166. maddesi uyarınca; davaların birleştirilmesi sadece birleştirilen davaların yargılama safhalarının müşterek devam etmesi sonucunu doğurur ve birleştirmeye konu davalar bağımsız niteliklerini korurlar. HMK nun 297. Maddesine göre ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir, düzenlemesi yer almaktadır.
Belirtilen yasal düzenlemelere göre; eldeki dava gibi aralarında var olan bağlantı nedeniyle birlikte görülen her bir dava için ayrı ayrı, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde birbiriyle çelişik olmayan hüküm kurulması gerekirken; asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, isabetsizdir.
Somut olayda, asıl davanın davalı ...Ş. aleyhine açıldığı ve Kurum zararının % 50 sinin, teselsül hükümlerine dayanılmaksızın, sadece davalı tüzel kişiden tahsilinin talep edildiği; ek olarak açılan birleşen davada ise, kusur farkından doğan bakiye Kurum zararının tahsilinin, bu kez davalılardan birlikte, müteselsil sorumluluk esasına göre talep edildiği belirgin olmakla; Mahkemece, asıl dava yönünden talep edilen Kurum zararının, talep edilen miktarla sınırlı olmak üzere sadece davalı ...Ş. den, birleşen dava yönünden ise hüküm altına alınan istemin, bu kez davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna ilişkin hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinde yer alan 1086 sayılı Kanunun temyize dair hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme gereğince) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının tamamen silinerek, yerine;
“A) Asıl 2010/40 Esas sayılı dava yönünden;
1-Davanın kabulü ile, 44.732,82 TL ilk peşin sermaye değerinin 25.11.2009 tahsis onay tarihinden; 144,50 TL cenaze giderinin 16.03.2009 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş. den alınarak, davacı Kuruma verilmesine,
2-Karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Harçlar Kanuna göre hesaplanan 3.065,56 TL karar ve ilam harcının davalı ...Ş. den alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, 5.236,00 TL nispi vekalet ücretinin, davalı ...Ş. den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan davetiye, posta ve bilirkişi masraflarından oluşan toplam 1.058,00 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının talep halinde ilgilisine iadesine,
B) Birleşen 2014/505 Esas sayılı dava yönünden;
1-Davanın kabulü ile, bakiye 43.919.11 TL ilk peşin sermaye değerinin 25.11.2009 tahsis onay tarihinden; bakiye 86.70 TL cenaze giderinin 16.03.2009 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı Kuruma verilmesine
2-Karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Harçlar Kanuna göre hesaplanan 3.000,11 TL karar ve ilam harcının ,davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, 5.131,10 TL nispi vekalet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan alınmasına, 28.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.