13. Hukuk Dairesi 2012/27863 E. , 2013/5925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan 29.06.2006 tarihli sözleşmeyle konut aldığını, ilan ve broşürlerde yapılacak işlerin birinci sınıf kalitede olacağının vaat edildiğini fakat sitenin ortak alanlarının ve dairelerin iç kısımlarının vaat edilen standartlara uygun olmadığını, dairedeki eksikliklere ilişkin ihtirazı kayıt koyduğunu, bu eksikliklerin halen giderilmediğini ve satın aldığı konutun lüks konut statüsünde olmasına rağmen vaat edilen standartlara aykırı olarak eksik ve ayıplı bir şekilde yapıldığını ileri sürerek eksik ve kusurlu işler ile standartlara aykırı yapımın taşınmazdan beklenen menfaatin sağlanmasını engellemesi nedeniyle 1.000.00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir
Davalı, taşınmazda iddia edildiği gibi eksik ve ayıplı işlerin olmadığını, olsa bile bu ayıpların 30 gün içinde ihbar edilmesi gerektiğini, sözleşmeye göre davacının taşınmazı iade etme hakkının olduğunu, TOKİ"nin lüks konut yapma görev ve taahhüdünü bulunmadığını ve dava konusu konutun sözleşmeye uygun yapılarak davacıya teslim edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilimiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, taşınmazın eksik ve ayıplı olarak teslim edildiğini, ihtirazı kayıtla taşınmazı teslim aldığını ve lüks konut yapılacağının taahhüt edilmesine rağmen teslim edilen konutun bu standartta olmadığı iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Davalı lüks konut yapma taahhüdün olmadığını ve konutun sözleşmeye uygun teslim edildiğini savunmuştur. Dosyaya sunulan 06.03.2010 tarihli konut teslim föyünde davacı, " su olmadığı için su ve radyatör tesisatı kontrol edilmedi, pervazda boşluk var, gider etrafı alçı boya tamiri, kapı etrafı, kapı etrafı boşluk var, zeminde ve sıvada yamalar var, hareketli, boşluk var, genel olarak pvc kasalarında açıklık var, süzgeç yok, kasa sabitlenecek, köşebent montajı hatalı, batarya ayna arkasında açıklık var" gibi ihtirazı kayıtlar koyarak taşınmazı teslim almıştır. Mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen 02.11.2011 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ihtirazı kayıt koyduğu hususların yapılmadığı tespit edilmiş fakat belirtilen bu hususların eksik imalat, noksan yapım, açık ve gizli ayıp sayılamayacağı, işçilik hatasından kaynaklanan basit bir işçilik mesaisi ile giderilebilecek maddi değeri olmayan tamirat olduğu açıklanmıştır. Bilirkişi belirtilen bu eksikliklerin maddi değerinin olmadığını, su deposunun çelik yerine saçtan yapılmasının inşaat sırasında görülen lüzum üzerine sözleşmeye uygun olarak yapılan bir değişiklik olduğunu, kazanın nasıl yapılacağının sözleşmede belirlenmediğini, arıtma pompalarının sipariş edildiği geldiğinde montajının yapılacağını, sözleşmeye göre ortak alan düzenlemelerine ilişkin davacının bir talebinin söz konusu olamayacağını, yapılan konutun taahhütlere uygun imal edildiğini, yangın algılama sisteminin çalışmadığını, kesin kabullerin henüz yapılmamış olduğu ve davacı tarafından dile getirilen şikayetlerin yüklenici ve davalı tarafından giderilebileceğini belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazın eksik ve ayıplı olarak yapıldığı tespit edilmesine rağmen bu hususların maddi değerinin olmadığı kabul etmesi doğru değildir. Bilirkişi raporu bu haliyle kendisi içinde çelişkili olup hükme esas alınamaz. Bu durumda mahkemece yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak dava konusu taşınmazda bulunan ve davacı tarafından teslim föyünde belirtilen eksiklik ve ayıpların değeri tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle eksik ve çelişkili bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.