5. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/33995 Karar No: 2018/506 Karar Tarihi: 31.01.2018
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/33995 Esas 2018/506 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2017/33995 E. , 2018/506 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki ... Mahallesi 2992 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-) Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların bedeli bozma öncesi raporda 10.228,15 TL olarak belirlendiği ve bu husus (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin bozma ilamında bozmaya konu edilmediği halde, bozma kararının davacı idare yönünden usuli müktesep hak niteliğinde olduğu gözetilmeden, bozma sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazdaki binanın sınıfı değiştirilmek suretiyle fazla bedele hükmedilmesi, 2-) Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmı için bozma öncesi raporda % 40 değer kaybı oranı belirlendiği ve bu husus (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin bozma ilamında bozmaya konu edilmediği halde, bozma kararının davacı idare yönünden usuli müktesep hak niteliğinde olduğu gözetilmeden, bozma sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, arta kalan kısım için % 50 değer kaybı oranının uygulanması, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 31/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.