9. Hukuk Dairesi 2018/1772 E. , 2020/19518 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 06.01.2008 tarihinden 10.12.2015 tarihine kadar davalı işyerinde ağaç işleri teknisyeni, mobilya ustası olarak çalıştığını, müvekkilinin davalı işyerinde ağır malzeme kaldırmaktan dolayı belinde oluşan rahatsızlık nedeniyle 04.12.2015 tarihinde doktor raporu aldığını, raporun sona erme tarihi olan 11.12.2015 tarihinde işyerine çalışmak üzere gittiğini, ancak 10.12.2015 tarihinde rapor süresi sona ermeden davalı işveren tarafından iş akdinin bildirimsiz olarak fesihedildiğini öğrendiğini, tazminat ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, 2015 yılı Aralık ayı ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 06.01.2008 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının işyerinde huzuru bozucu hareketlerde bulunduğunu hatta diğer çalışan peyzaj mimarı ....’ü tehdit ettiğini, 04.12.2015 tarihinde davacının bu davranış ve tehdidi ile ilgili olarak uyarıldığını ancak davacının işyeri yetkililerine hakaretlerine devam etmesi üzerine 04.12.2015 tarihinde davacının iş akdinin 4857 Kanun"un 25/2-d bendine göre haklı nedenle feshedildiğini, iş akdi haklı nedenle feshedilen işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının herhangi bir işçilik alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosyadaki bilgi ve belgeler ile tanık beyanları değerlendirildiğinde; 03.12.2015 tarihinde davacının davalı işyerinde çalışan ..."yi arayarak çalıştığı otelden 17.00"de alınmasını istediği, ancak 17.30"da alınabileceğini söylemesi üzerine davacının ..."ye ve ailesine küfrettiği, tehdit ettiği, bunun üzerine ..."nin işverene durumu anlatır 03.12.2013 tarihli dilekçe verdiği, mahkemece ..."nin tanık olarak dinlendiğinde de aynı beyanda bulunduğu, bir başka çalışan ..."in de davacının ..."ye küfrettiğine dair aynı tarihli dilekçe verdiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan ve davalı işveren tarafından feshe konu edilen davacının bu eylemi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-d maddesinde düzenlenen "işverenin başka işçisine sataşmak" niteliğindedir ve davalı işveren açısından haklı fesih sebebidir. Bu itibarla iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulüne dair karar verilmesi hatalıdır.
3- Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının davalıya ait işyerinde 7 yıl 10 ay 21 gün çalışması bulunmakta olup davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır. Davacının çalışma süresi boyunca hiç ücretli izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan ve davacı tanıkları da yıllık izinlerinin kullandırıldığını ve davacının da kullandığı yönünde beyanda bulunduklarından, hakimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan ilk derece mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden bölge adliye mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.