Esas No: 2019/575
Karar No: 2021/538
Karar Tarihi: 08.04.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/575 Esas 2021/538 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/575
KARAR NO: 2021/538
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2018
NUMARASI: 2017/730 Esas-2018/1324 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2021
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinden birtakım ürünler satın aldığını, müvekkil şirketin cari hesap kayıtlarıda incelendiğinde davalının müvekkiline 65.352,93-TL fatura alacağının görüleceğini, davalı şirketin kendisine yapılan tüm ihtarlara rağmen borcunu ödemekten imtina ettiğini ve bunun üzerine İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı doğrultusunda icra takibinin durdurulduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin davamına, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin davacı şirkete herhangi borcunun bulunmadığını, müvekkil şirket defterleri incelendiğinde ve alınacak bilirkişi raporunda da bu durumun ortaya çıkacağını, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, davacı tarafın faturaya konu malları tespit ettiğini ispat etmesi gerektiğini, icra inkar tazminatına ve vekalet ücreti alacağına iptal edilen miktar üzerinden hükmedilebileceğini, davanın esastan reddine, davacının taleplerinin haksız olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dosyaya sunulan fatura içeriği malların teslim edildiğine dair sevk irsaliyelerinin bulunduğu, davalı defter ve kayıtlarında davacının alacak iddiasına konu tüm fatura ve belgelerin kayıtlı olduğu gerekçesiyle davalının itirazının iptaline takibin 65.352,93-TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; fatura konusu malların müvekkiline teslim edildiğine dair delil bulunmadığını, faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde yer almış olmasının teslim olgusunu ispatlamadığını, cari hesaba dayalı alacağın likit olmadığını, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, faturaya itiraz edilmemesinin herhangi bir hak kaybına yol açmayacağını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile cari hesap alacağından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Yargılama sırasında tarafların ticari defterlerinin HMK 222 .maddesi uyarınca ibrazı istenilerek yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; icra takibine konu edilen faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin mutabık olduğu, her iki yanın ticari defterlerinde davacının davalıdan 65.352,92-TL -TL alacaklı olduğu tesbit edilmiştir. Davalı vekili, fatura içeriği malların teslim edilmediğini savunmuş ise de, davacının davalı adına düzenlediği faturaları teslim alarak ticari defterlerine kaydettiği belirlenmiştir. Süresinde itirazda bulunmadan ticari defterlerine kaydeden davalının fatura muhteviyatı ürünleri teslim aldığının kabulü gerekir. Davalı vekilinin malları teslim almadıkları, faturalara ilişkin ödemelerin yapıldığına ilişkin savunmaları ve istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davalı teslim aldığı mal bedelini ödemekle yükümlüdür. Takibe konu alacak faturaya dayalı olduğundan likit ve belirlenebilir olup, icra inkar tazminatına hükmedilmesi için takipte itiraz edenin kötü niyetli olması şartı da bulunmamaktadır. Bu durumda davalının ticari defterlerinde kayıtlı borç miktarı yönünden itirazın iptaline, likit alacak yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Davalı vekili ,fahiş oranda faiz istenildiğini ileri sürmüş ise de ; davacı alacaklının icra takibinde alacağın en yüksek kredi faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş olup, mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Hüküm bu yönüyle davacı tarafından istinaf edilmediği ,yasal oranda hükmedilen faizin de fahiş sayılamayacağı açıktır. Açıklanan nedenlerle ,davalı vekili tarafından hükme yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.'nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 4.464,25-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.117-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.347,25-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.'nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.08/04/2021