9. Hukuk Dairesi 2015/14386 E. , 2015/22295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, yazılı fesih bildiriminde belirtilen sebeplerin gerçeği yansıtmadığını, işyerinde fazla çalıştırılmalarına rağmen karşılığının ödenmemesi üzerine 9 arkadaşı ile birlikte işverene ihtarname keşide etmelerini müteakiben sistematik bir mobbing uygulandığı ve kısa bir süre sonrada haklı veya geçerli bir neden olmaksızın iş akdinin feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının sadece paket servislerde kullanması gereken motosiklet ile paket servis almadan restoran müdürünü takip ederek görev ve yetkisini kötüye kullandığını, aynı zamanda henüz tamamlanmamış vardiyasını da terk ettiğinden şirket kurallarına da aykırı davrandığını, takip ettiği şirket müdürü ...."i Bölüm Müdürü olarak çalışan ... ile iş görüşmesi yaptıkları esnada kamera kaydına alarak ve iş yerine döndüğünde kaydettiklerini diğer çalışanlara da izleterek ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davrandığını, yönetici kadrosundaki iki çalışanı diğer çalışanlar önünde rencide ettiğini, ayrıca 16.04.2014 ve 17.04.2014 tarihlerinde herkese açık olan sosyal medya hesabından Şirketi suçlayan ve toplum önünde itibarsızlaştırmaya matuf bir takım haberleri yayınladığını, bu haberlerin içeriğinin gerçek olmadığını, bu sebeplerle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, davacının iş akdinin işverenin diğer iki işçisi arasında duygusal ilişki olduğu yönünde söylenti, dedikodu çıkartması ve ..... isimli sosyal paylaşım sitesinde şirket aleyhine paylaşımlarda bulunması eylemlerine dayalı olarak feshedildiği, ancak tanık anlatımlarına göre dedikodunun ortaya çıkmasına davacının neden olduğu ya da eylemlerinin etkili olduğunun ispatlanamadığı, ... isimli sosyal paylaşım sayfasında 16–17 Nisan 2014 tarihlerinde ulusal basında davalı işveren aleyhinde yapılmış haberleri internet sitesi linki vermek suretiyle paylaştığından bu davranışlarının iş yerinde olumsuzluğa neden olduğu, iş yeri çalışma düzenini bozduğu, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işverenden beklenemeyeceği ve feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı).
Gerek işverenin geçerli sebebin varlığı gerekse işverenin gösterdiği sebep dışında bir sebeple dayandığı ileri sürülmesi durumunda bu vakıalar bir hukuki işlem olmadığından takdiri delillerle ispatı mümkündür.
Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta; davacı işçi, işveren feshinin gerçek nedeninin fazla çalışma ücretini ihtarname keşide ederek istemesi olduğunu iddia etmiş ve bu iddiasını ispata yönelik dava dilekçesinde yer alan delilleri arasında isim ve adresleri sonradan bildirilmek üzere tanık delilinin gösterildiği görülmüştür.
Mahkemece tensip zaptıyla birlikte tanıkların isim ve adreslerinin bildirilmesi için taraflara kesin süre verilmiş, bilahare yapılan duruşmada ön inceleme tamamlanıp aynı zamanda tahkikat aşamasına geçilmiş ve bu duruşmada davacı vekilinin tanıkların isim ve adreslerini bildirmek için talep ettiği sürenin reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 137 nci maddesinde ön inceleme aşamasının kapsamı belirlenmiş olup, bu madde de uyuşmazlık konularının tam olarak belirlenmesi, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delilleri toplanması için gereken işlemlerin yapılamasının ön incelemenin kapsamı dahilinde olduğu düzenlenmiştir.
6100 sayılı Kanun’un 320 nci maddesi ile de basit yargılama usulündeki ön inceleme ve tahkikata ilişkin kurallara yer verilmiş, 3 üncü fıkrasında Mahkemenin tarafların dinlenmesi, delilerin incelenmesi ve tahkikat işlemlerinin yapılmasını ön inceleme duruşması hariç iki duruşmada tamamlayacağını hüküm altına almıştır.
Her ne kadar Mahkemece tensip zaptıyla birlikte taraflara tanıklarının isim ve adreslerinin bildirilmesi için kesin süre verilmiş ise de; bu usul tarafların ön inceleme aşamasına geçilmeden ve ihtilaflı noktalar tam olarak tespit edilmeden önce tanık listelerini vermek zorunda bırakılmalarına, dolayısıyla iddia ve savunma hakkının kısıtlanmasına yol açabilecek mahiyettedir. Buna göre basit yargılama usulünde tanık listesinin verilmesinin ön inceleme aşamasının tamamlandığı duruşmada karara bağlanması isabetlidir.
Davacı, fesih sebebi konusunda, karşı delil olarak, dava dilekçesinde tanık delillere dayanımıştır. O nedenle davacının tanıklarının isim ve adreslerini bildirmek için talep ettiği sürenin Mahkemece reddi hukukî dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup, salt bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.