
Esas No: 2020/1484
Karar No: 2020/8948
Karar Tarihi: 21.10.2020
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/1484 Esas 2020/8948 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takibe karşı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, takibin devamına ve asıl alacağın %20 si olan 55.400,00 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine hükmolunduğu, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
İİK"nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.
Somut olayda, borçlunun itirazının kaldırılmasına dayanak teşkil eden belgenin incelemesinde; alacaklı ile borçlu arasında 21.02.2014 tarihinde imzalanan bir protokol olduğu, anılan protokolün 1 numaralı bendinde ‘Belediyeye kömür temininden kaynaklanan alacağın miktarı faturalanmış olan 277.000 TL’dir. Ancak ibraz edilen faturaların gerçek meblağı yansıtmaması halinde alacağın miktarına karşı borçlu Belediyenin her türlü itiraz hakkı saklıdır.’ İfadesinin yer aldığı ve yine 3 numaralı bendinde ise taksitlerin zamanında ve belirlendiği miktarda ödenmemesi durumunda o ana kadar yapılmış olan ödemeler mahsup edildikten sonra kalan bakiye tek seferde talep edilebilecek.’ denildiği, dolayısıyla dayanak belgenin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmaktadır.
O halde; 21.02.2014 tarihli protokolün, İİK"nun 68/1. maddesi anlamında kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin itirazın kaldırılması isteminin reddi kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi yerine, bölge adliye mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.