8. Ceza Dairesi 2016/9198 E. , 2016/9607 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Sanık hakkında ... Bankası ve ...."a yönelik Dolandırıcılık ve ... Bankası"na yönelik Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak, yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin eksik araştırma yapıldığına ve cezaların ağır olduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin oybirliğiyle (ONANMASINA),
II- Sanık hakkında ... Bankası, .... Bank"a yönelik Dolandırıcılık, Özel Belgede Sahtecilik ve Resmi Belgede Sahtecilik; .... Bankası"na yönelik Dolandırıcılığa Teşebbüs,... A.Ş."ye yönelik Dolandırıcılık ve Resmi Belgede Sahtecilik, ... Bankası ve .... bank" a yönelik Özel Belgede Sahtecilik, ... İletişim Hizmetleri A.Ş. ve ...."ye yönelik Resmi Belgede Sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
1- Sanığın ... Bankası"nın ... Şubesinden kredi çekmesi .... Şubesinden ise, kredi çekmeye teşebbüs etmesi ile ... Bank"ın .... ve ... Şubelerinden ayrı ayrı kredi çekmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinin mağdurunun bankalar olduğu ve her bir bankaya yönelik zincirleme şekilde dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve eylem sayıları dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde her kredi çekme eylemi için ayrı ayrı hüküm kurmak suretiyle fazla ceza tayini,
2-..... A.Ş. vekilinin 18.09.2013 tarihli dilekçesinde 13.06.2013 tarihinde .... Şubesine .... kimlik bilgileriyle başvurarak kredi kullanan şahsa ait nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğrafın sanığın kullandığı nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğrafla aynı olduğunu tespit ettiklerini ve her iki dolandırıcılık eyleminin bağlantılı olabileceğini belirtmiş olması karşısında aynı bankaya yönelik kredi çekme eylemlerinin zincirleme şekilde tek bir dolandırıcılık suçunu oluşturacağı cihetle mükerrer cezalandırmanın önlenmesi bakımından sanığın .... A.Ş."ye yönelik kredi çekme eyleminden dolayı açılan başka davalar olup olmadığı araştırılarak tespiti halinde mümkünse davaların birleştirilmesi, aksi takdirde bu dosyayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınarak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Belgede sahtecilik suçlarının Türk Ceza Kanununun kamu güvenine karşı suçlar bölümünde düzenlenmiş bulunması karşısında bu suçların mağdurunun kamu olduğunun, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil suçtan zarar gören olacağını kabulü gerektiği, aksinin kabulü halinde hükmolunacak sonuç ceza miktarlarının 5237 sayılı TCK.nun 3. maddesi ve gerekçesinde belirtilen ölçülülük ilkesine aykırı olacağı; yine TCK.nun 43. maddesine göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanması bağlamında yer alan aynı suç işleme kararından, yasanın aynı hükmünü birçok kez ihlal etme hususunda önceden kurulan bir plan, genel bir niyetin anlaşılmasının gerekmesi, bu bağlamda failin suçu işlemeden önce bir plan yapmasının veya bir suça niyet etmesinin, bu plan çerçevesinde hareket etmesinin ve tüm hareketleri arasında subjektif bir bağlantı bulunmasının gerekliliği karşısında sahtecilik suçlarında suçun mağdurunun genel anlamda kamu güveni olup suçun işlemesiyle suçtan zarar gören kişilerin sayısının birden fazla olmasının zincirleme suç hükümlerinin uygulanması koşullarını etkilemeyeceği cihetle,
a- Sanığın ... adına ele geçirilemeyen kimlik ile başvurarak sahte özel belgeler düzenlemek suretiyle kredi çektiği anlaşılan ... Bankası ve ...bank"a yönelik Özel Belgede Sahtecilik eylemlerinin aynı suç işleme icrası kapsamında gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında eylemlerin bir bütün olarak TCK.nun 207/1 ve 43. maddelerine uyan zincirleme şekilde özel belgede sahtecilik suçunu;
b- Sanığın üzerinde ele geçirilen ve iğfal kabiliyeti olduğu tespit edilen ... adına sahte nüfus cüzdanı ile başvurarak sahte özel belgeler düzenlemek
suretiyle kredi çekme eyleminde bulunduğu anlaşılan ...bank, .... Bankası ve ... Bank"a yönelik Resmi Belgede Sahtecilik eylemleri ile ... adına ele geçirilemeyen nüfus cüzdanı ile başvurarak sahte özel belgeler düzenlemek suretiyle kredi çekme eyleminde bulunduğu anlaşılan ... Bankası ve ... Bank"a yönelik Özel Belgede Sahtecilik eylemlerinin de aynı suç işleme icrası kapsamında gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında eylemlerin bir bütün olarak TCK.nun 204/1 ve 43. maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ve eylem sayıları dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde her bir eylemi hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması,
4- Sanığın ... İletişim Hizmetleri A.Ş. ve ...."ye yönelik Dolandırıcılık suçları bakımından; 10.11.2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 6515 sayılı Kanun ile değişik 63. maddesinin 10. fıkrası ve yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. ve 4. fıkralarındaki "işletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez ve bunlar kullanılamaz" hükmü karşısında; sanığın GSM operatörlerinde sahte abonelik sözleşmeleri düzenletmek şeklindeki eylemlerinin ilgili şirket sayısınca, özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 13.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.