Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4467
Karar No: 2020/8218
Karar Tarihi: 30.09.2020

Kamu malına zarar verme - yaralama - tehdit - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/4467 Esas 2020/8218 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanığın kamuya zarar verme ve birkaç kişiye kasten yaralama suçlarından mahkumiyet kararını onadı. Ancak, ceza infaz kurumunda bir memura saldırması ve diğer kişilere saldırmaya çalışması nedeniyle sanığın direnme suçu işlediğini belirterek bu suç için ayrıca ceza verilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, tehdit suçundan hakim kararı doğru olmadığı için mahkumiyet kararı bozuldu. Kanun gereği, sanığın direnme suçu için TCK 265/1-4 maddeleri uygulanmalıdır. Suçların ayrı ayrı yargılanması gerektiği için TCK 43/3 gereğince açıklamada artırım yapmak yerine gerçek içtima hükümleri uygulanmalıdır.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2020/4467 E.  ,  2020/8218 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, yaralama, tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Sanık ... hakkında katılan ...’e karşı kasten yaralama suçundan ve kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesi neticesinde;
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanığın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında mağdurlar ..., ...,... ve ...’a karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesi neticesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanığın hükümlü olduğu ceza infaz kurumunda müşteki ...’e saldırdığı ve diğer infaz koruma memurlarının gelerek sanığı etkisiz hale getirmeye çalıştığı, sanığın mağdurlar ..., ...,... ve ...’a karşı koridorda bulunan yangın tüpüyle saldırmaya çalıştığı anlaşılmakla, sanık hakkında her ne kadar 5237 sayılı TCK’nın 86/2, 86/3-c,35/1, 43/1-2 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de sanığın eyleminin bir bütün halinde aynı kanunun 265/1-4 maddelerinde yer alan görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    TCK’nın 43/3. maddesi uyarınca gerçek içtima hükümleri uygulanması gerekirken, tek bir ceza verilip aynı Kanun’un 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, gerekçesi tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına,
    III-Sanık ... hakkında mağdur ...’a yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesi neticesinde,
    Her ne kadar tebliğnamede sanık ...’ın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 106/1-1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunu oluşturduğu belirtilerek hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi hale getirildiği belirtilerek bozma kararı verilmesi talep edilmiş ise de, sanığın infaz koruma memuru mağdura karşı “benim on yıl cezam var, gerekirse bir on yıl daha yatarım, bu iş burada bitmez, seninle hesaplaşacağız” şeklindeki sözlerinin sair tehdit niteliğinde olduğu ve TCK’nın 106/1-2. cümle kapsamında kaldığı, ilgili suçun şikayete tabi olduğu, mağdurun soruşturma aşamasında şikayetçi olmadığı fakat suçun TCK’nın 106/1-1. cümle kapsamında kaldığı yönündeki hatalı nitelendirmesi sonucu sanık hakkında kamu davası açıldığı, mağdurun kovuşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla; mağdurun şikayetçi olmadığına yönelik beyanından dönmesinin mümkün olmadığından, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle gerekçesi tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 30/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi