14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13075 Karar No: 2020/3242 Karar Tarihi: 02.06.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13075 Esas 2020/3242 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/13075 E. , 2020/3242 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Talep eden tarafından, 10/05/2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 18/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. Davacı, murisi...’un 19.03.2016 tarihinde öldüğünü, murisinin yaklaşık 70.000,00TL borcu olduğunu ve bu borcun ödenmesine yetecek miktarda mal varlığının bulunmadığını, kendisinin de murisinin borçlarını ödeyebilecek ekonomik gücünün olmadığını belirterek, murisinin mirasını reddettiğinin tespiti ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın miras bırakanının ölüm tarihinde terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddi isteğine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar, Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır (TMK m. 609). Türk Medeni Kanununun 606. maddesine göre; "Miras 3 ay içerisinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar." Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Hükmi ret ise, tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğindedir. Davacı, mirasbırakının ölümünden itibaren üç ay içinde herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeksizin açtığı davada mirasbırakandan geçecek mirası kayıtsız şartsız reddettiğini açıklamıştır. Dava Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı olup, hasımsız olarak görülmesi gereken bu davada görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. (TMK m. 609) Murisin borçlu olduğunu bildirmek, mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemek anlamına gelmez. Mahkemece işin esasına girilerek inceleme ve araştırma yapılıp hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 02.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.