17. Ceza Dairesi 2015/3683 E. , 2015/6400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Müştekinin işyerinin önünden suça konu malların kamyonla çalındığı, olayı tanık ..."in gördüğü, beyanında aracı tarif ettiği ancak plakasını söyleyemediği, sanık sayısını ise tahmini olarak 3 kişi olarak söylediği ve sanıkları teşhis edemediği, kamera kayıtlarından aracın plakasına ulaşıldığı ancak 05.01.2009 tarihli cd izleme tutanağına göre teşhise elverişle şahıs görüntüsünün olmadığının belirtildiği, aracın plakasından ruhsat sahibine ve ondan da aracın o zamanki zilyeti olan ve beraat eden sanık ..."a ulaşıldığı, sanık ... beyanında aracın kendisine ait olduğunu, suç tarihinde İstanbul"da olmadığını, aracın anahtarını daha önceden sanıkların alıp, başka bir hırsızlık suçuna karıştıklarını, dava konusu olayda aracın anahtarının kimde olduğunu bilmediğini, bu durumu eşine sorduğunda onun da suç tarihinde anahtarı kime verdiğini bilmediğini söylediği, sanık ..."un eşi olan tanık ... beyanında aracın anahtarını komşu ve akrabalara verdiğini ancak suç tarihinde kime verdiğini hatırlamadığını söylediği, sanıkların ise savunmalarında suça konu araçla daha önceden bir yerden sahipsiz sanarak tahta kalıp malzemesi alırken yakalandıklarını ancak suça konu olayı gerçekleştirmediklerini söylediklerinin anlaşılması karşısında; sanıkların savunmalarının aksini ispat edecek şekilde yüklenen suçtan mahkumiyetlerini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanık ..."nun, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “ortak ve dayanışmalı” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ile Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 29.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.