17. Hukuk Dairesi 2015/19018 E. , 2016/5046 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; müvekkili sigorta şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ..."a ait davalı ..."un yönetimindeki araç ile dava dışı ... yönetimindeki aracın çarpışması sonucu çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sigortalı araç sürücüsü ..."un yapılan alkol muayenesi sonucunda 1,14 promil alkollü olduğunu, zarar gören üçüncü kişiye müvekkili sigorta şirketince ödenen 5.304,00 TL"lik hasar bedelinin davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili sigorta şirketinin sadece alkol yasağına karşı gelen müvekkiline rücu etmek istemesinin kabul edilemez olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..."a usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği halde cevap vermediği görülmüştür.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, meydana gelen kazanın alınan bilirkişiler kurulu raporu ile münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşmediği, anlaşıldığından, davacı ..."nin davalılara rücu hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp,
değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 20/04/2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Somut uyuşmazlıkta;
Davacının Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı, davalı ..."un sigorta ettireni davalı ..."un sürücüsü olduğu araç ile dava dışı sürücünün yönetimindeki aracın çarpışması sonucu gerçekleşen kazada 3.kişi zararının davacı tarafından ödendiği, sürücünün 1,14 promil alkollü olması nedeniyle Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları"nın B.4.d maddesi gereğince davalı ... ettirene rücu koşulunun gerçekleştiği iddiasıyla ödenen tazminatın rücuen tahsili istemiyle davalılar aleyhinde dava açılmış,
Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş,
Kararın davacı vekilince temyizinin onanmasına ilişkin karara aşağıda açıklanan gerekçe ile katılamıyorum.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Yasası"nın 95/2 maddesinde “ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre
tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği” öngörülmüştür.
Uyuşmazlığın yasal dayanağı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesi olup tazminatı gerektiren olayın sürücünün alkollü içki almış olması nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş olmasından ileri gelmesi durumunda sigortacının sigorta ettirene rücu edebileceği düzenlenmiştir.
Bu hükme paralel olarak 08.09.2013 olan riziko tarihinde yürürlükte bulunan ve 24.05.2013 tarih 6487 sayılı kanunun 19. maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı yasanın 48/1 maddesi ile de “uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu”, aynı yasanın 48/6. maddesi ile "yapılan tespit sonucu 1,00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu"nun 179.maddesinin 3 fıkrası hükmünün uygulanacağı" belirtilmiş,
5237 sayılı Türk Ceza Yasası"nın 179/3 maddesinde de “alkol veya uyuşturucu madde etkisi ile ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi için” cezai yaptırım öngörülmüştür.
Görüldüğü üzere Özel Hukuk ve Ceza Hukuku yönünden ortak nokta “sürücünün alkollü içki almış olması nedeni ile güvenli araç sürme yeteneğinin kaybı olup bu hal sürücünün aldığı alkol oranı ile doğrudan ilgilidir.
Bu oran Adli Tıp Kurumu 5.İhtisas Kurulu ile Yargıtay 12.Ceza Dairesi"nin istikrarlı rapor ve kararlarında benimsendiği üzere 1 promil üzeridir.
Cezai sorumluluk açısından başka hiçbir şart (olayın münhasıran alkolden kaynaklanması) aranmayıp sürücünün 1,00 promil üzeri alkol almış olması yeterli görülmektedir. (Yargıtay 12 C.D 1.4.2014 gün 2013/14780 esas, 2014/8056 karar ve 12.02.2014 gün 2013/9249 esas, 2014/3374 karar sayı vd.)
Niteliği gereği sorumluluğun daraltıldığı ceza hukuku yönünden 1,00 promil üstü alkol oranının cezalandırma açısından yeterli olduğu gözetildiğinde, aynı oranın Özel Hukuk sorumluluğu yönünden de geçerli olması Ceza Mahkemesi ile Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin doğal bir sonucudur.
Bu halde sürücünün alkollü içki almış olması nedeni ile güvenli araç sürme yeteneğini kaybettiğinin kabulü ve
sigortacının sigorta ettirene rücu edebilmesi için 1,00 promil üstü alkol alması yeterli olup ayrıca sayın çoğunluğun kabulünde olan “olayın münhasıran sürücünün alkollü olmasından ileri gelmesinin” aranmasına gerek bulunmamaktadır. Zira sayın çoğunluğun kabulünde olan bu husus, ZMSS Genel Şartları B.4-d maddesi gerek 2918 sayılı yasanın 48/1 maddesi ve gerekse hiçbir yasal düzenlemede yer almamaktadır.
Bu itibarla olay tarihi itibariyle davalının sorumluluğu için sürücünün alkol oranı ile ilgili “alkollü içki almış olması nedeni ile güvenli araç sürme yeteneğinin kaybına ilişkin Poliçe Genel Şartları"nın B.4.d maddesi dışında ayrıca yasal hiçbir düzenlemede yer almayan olayın münhasıran sürücünün alkollü olmasından ileri gelmesi şartını da arayan sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.
Davacı ... şirketi ancak akidi olan sigortalıya rücu edebilecek olup diğer davalı sürücü hakkındaki davanın reddi doğru ise de somut olayda 1,14 promil alkollü olan davalı sürücünün, güvenli sürme yeteneğini kaybetmesi nedeni ile olay gerçekleşmiş olup Poliçe Genel Şartları"nın B.4.d maddesi gereğince sigortacının sigorta ettiren ..."a rücu şartı gerçekleştiğinden davacı vekilinin temyiz itirazının bu yönden kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yerel mahkeme kararının onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.