Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/10895 Esas 2017/14290 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10895
Karar No: 2017/14290
Karar Tarihi: 08.06.2017

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/10895 Esas 2017/14290 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, katılanı arayarak kendisini polis memuru olarak tanıttıktan sonra acilen para yatırması gerektiğini söyleyip para istemiştir. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın dolandırıcılık suçundan TCK’nın ilgili maddeleri gereğince mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiili hakkında delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: TCK’nın 157/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 158/1-L bendi.

15. Ceza Dairesi 2017/10895 E. , 2017/14290 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK"nın 157/1, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
17/02/2013 tarihli iddianamede, sanığın katılanı arayıp kendisini polis memuru... olarak tanıtıp acilen para yatırması gerektiğini söyleyip para istemek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edilmesi karşısında; eyleminin, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14.maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1.maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiiline ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 08.06.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.