8. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/3089 Karar No: 2012/8626 Karar Tarihi: 05.10.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/3089 Esas 2012/8626 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit dışı bırakılan taşınmazın tescil isteğiyle açılmıştır. Mahkeme, ispat edilemediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Temyiz edilen kararda, kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan bir yer için zilyetlik hukuksal nedenine dayanılması halinde tespit dışı bırakılma tarihinden, davanın açıldığı tarihe kadar makul sürenin kaçırılmaması gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın yol olarak tespit harici bırakıldığı tartışmasızdır. Davanın açıldığı tarih itibarıyla tespit öncesi neden için makul süre geçmiş, tespit sonrası neden için ise yirmi yıllık süre dolmamıştır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak da Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri değerlendirmeye alınmıştır.
8. Hukuk Dairesi 2012/3089 E. , 2012/8626 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının reddine dair Ilgaz Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 16.12.2010 gün ve 271/416 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, kadastro çalışmaları sırasında paftasında gösterilmek suretiyle yol olarak tespit dışı bırakılan taşınmazın, Türk Medeni Kanununun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddesi hükümleri uyarınca tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere ve kural olarak kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan bir yer için tespit öncesi zilyetlik hukuksal nedenine dayanılması halinde tespit dışı bırakılma tarihinden, davanın açıldığı tarihe kadar makul sürenin kaçırılmaması gerekir. Tespit sonrası imar-ihya ve zilyetlik nedenlerine dayalı tescil isteklerinde ise, tespit dışı bırakıldığı tarihten davanın açıldığı tarihe kadar, öncelikle imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren yirmi yıllık sürenin aralıksız-çekişmesiz davacı yararına gerçekleşmesi zorunludur. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaza komşu nizasız 123 ada 1 sayılı parselin kadastro tutanağında kadastro tespit tarihi sehven belirtilmemiş ise de, kadastro tutanağının 27.04.2007 tarihinde askı ilanına çıkartıldığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, anılan nizasız parselin kadastro tespitinin 27.04.2007 tarihinden önce yapıldığı ve dava konusu taşınmazın ise belirtilen tarihten önce yol olarak tespit harici bırakıldığı tartışmasızdır. Eldeki dava, harcı yatırılmak suretiyle 16.07.2010 tarihinde açılmıştır. Bu durumda, Dairenin kararlılık kazanmış içtihatlarına göre tespit öncesi neden için makul süre geçmiştir. Tespit sonrası neden için ise yirmi yıllık süre dolmamıştır. Açıklanan ilkeler gözönünde tutularak davanın açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, değişik gerekçeyle reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de hüküm, redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru görülmüştür. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, HUMK.nun 440/III-2. bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 05.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.