5. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9396 Karar No: 2019/4212 Karar Tarihi: 11.04.2019
Rüşvet vermeye teşebbüs - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/9396 Esas 2019/4212 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın kendisini karakola götürmek isteyen emniyet görevlilerine 300 TL para vermeye çalışarak rüşvet vermeye teşebbüs suçu işlediği ve mahkumiyetine karar verildiği belirtilmektedir. Ancak, suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 7 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle oluşan durma süresi eklendiğinde dahi suç tarihi ile hüküm günü arasında bu sürenin gerçekleştiği dikkate alınmadığından, kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Kanun maddeleri olarak ise, suçun 765 sayılı TCK'nın 213/2. maddesi ve dava zamanaşımı süreleri ile ilgili olarak da 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri gösterilmiştir.
5. Ceza Dairesi 2015/9396 E. , 2019/4212 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Rüşvet vermeye teşebbüs HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihinde hakkında üfürükçülük yapmak ve kendisini memur olarak tanıtmak isnatları ile ilgili olarak ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen sanığın, kendisini karakola götürmek isteyen emniyet görevlilerine götürmemeleri için 300 TL para vermeye çalışma şeklinde sübut bulan eyleminin 765 sayılı TCK"nın 213/2. maddesinde düzenlenen haklı bir hususun temini için rüşvet vermeye teşebbüs suçunu oluşturduğunun kabulü gerektiği, bu suçun ise kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle oluşan durma süresi eklendiğinde dahi suç tarihi olan 02/04/2005 ile hüküm günü arasında da bu sürenin gerçekleştiği dikkate alınarak kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ile 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Yasanın 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 11/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.