18. Ceza Dairesi 2015/30800 E. , 2016/9122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A- Kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesinde;
Sanığa yükletilen kasten yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak;
1- CMK"nın 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen ek cümle uyarınca, Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 inci maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL ve altı olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
3- 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye kısmi uygun olarak, hüküm fıkrasından "18,5 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline" ve "TCK"nın 53/1-b" maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısımların çıkarılarak; yerlerine "18,5 TL yargılama giderinin hazine üzerinde bırakılmasına" ve "TCK"nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindekilerle sınırlı olamak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması" ibarelerinin hükme eklenmesi biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Hakaret suçunun, haksız bir fiile tepki olarak işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, özel hüküm olan TCK"nın 129/1. maddesi yerine genel tahrik kurumunu düzenleyen aynı Kanunun 29. maddesi ile hüküm kurulması,
2- CMK"nın 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen Ek cümle uyarınca, Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 inci maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL ve altı olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
4- 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.