Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.07.2011 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, davalının temliken tescil talebinin reddine dair verilen 22.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı M.. Ç.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, paylı maliki olduğu K.. Köyü 5.. parsel sayılı taşınmaza 5.. parsel sayılı taşınmaz maliki bulunan davalının ağaç dikmek, ev yapmak suretiyle yapmış olduğu müdahalesinin men"ini ve kal"ini talep etmiştir. Davalı vekili 27.12.1958 tarihli satış senedi ile satın aldığı taşınmazı bu güne kadar sınırları değişmeden kullandığını, 1993 ve 1994 tarihlerinde üç katlı bina yaptığını, ağaç dikdiğini beyanla savunma yolu ile temliken tescil istemiştir. Mahkemece, davalının çapa (krokiye) bağlanmış bir taşınmaza bina yaptığı ve ağaç diktiği, bu nedenle iyiniyetli sayılamayacağı ve ifrazın da mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının hissedarı bulunduğu 59 sayılı parsele fen bilirkişinin 31.01.2012 tarihli rapor ve kroksinde (A) ile gösterilen 341,29 m2"lik kısmına ağaç dikmek ve yine aynı Fen bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen 24,23 m2 kısmana bina yapmak suretiyle müdahalesinin men"i ile taşınmaz üzerindeki muhdesatın kal"ine, davalı taraf lehine yasal şartları oluşmadığından temliken tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı M.. Ç.. vekili temyiz etmiştir. Dava, 5.. parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın ve ağaçların kal"i isteğine ilişkin olup, TMK"nın 684 ve 718. maddesi uyarınca bir şeye malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarının da malikidir. Dava konusu 5.. parsel sayılı taşınmaz paylı mülkiyette tabi olup 5.. sayılı parsel sayılı taşınmaza elatılması halinde davacının tek başına elatmanın önlenmesini istemesi mümkün ise de Hukuk Genel Kurulunun 13.06.1984 günlü ve 1982/358-1984/710 sayılı Kararında açıklandığı üzere elatmanın yanı sıra kal isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin davada yer almaları gereklidir. Dava konusu olan ve üzerindeki binanın kal"ine karar verilen 59 parsel sayılı taşınmazda davacı dışındaki paydaşların da davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili tam olarak sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.