20. Hukuk Dairesi 2013/8284 E. , 2014/323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... İlçesi, ... Köyü 110 ada 1 parsel sayılı, 39.978,53 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden, kazandırıcı zamanaşı zilyetliği nedeniyle, fındık bahçesi ve ağaçlık niteliğinde 1/3"er hisse ile ..., ... ve ... adlarına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, 110 ada 1 nolu parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tesbitinin iptal edilerek fen bilirkişi tarafından düzenlenen ek krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (B) ve (C) harfi ile işaretlenen kesimlerinin tesbit gibi davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26.05.2010 gün ve 2010/4236-7066 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararlarında özetle; "Dairenin geri çevirme kararı üzerine getirtilen ... Kadastro Mahkemesinin 2005/12 esas sayılı dava dosyası incelendiğinde, ... ve ... tarafından çekişmeli taşınmazda paylarının bulunduğu iddiasıyla, ... aleyhine dava açıldığı, dava dosyasının derdest olduğu anlaşılmaktadır. Kadastro hâkimleri infaza elverişli doğru sicil oluşturmakla görevli ve yetkilidirler. Aynı parsel hakkında açılmış davaların H.M.U.K."nın 45. maddesi uyarınca birleştirilerek görülmesi zorunludur. Aksi taktirde infaz kabiliyeti olmayan birbiriyle çelişkili kararlar verilebilecektir. Bu durumda öncelikle aynı taşınmaz hakkında açılmış derdest tüm dava dosyaları mevcut fiilî ve hukukî bağlantı sebebiyle H.M.U.K."nın 45. maddesi uyarınca birleştirilmesi, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak, bu dosya ile mahkemenin 2005/12 esas sayılı dosyası birleştirilmiştir.
Birleşen dosyada davacı ... ve ... ise; 110 ada 1 parselin babaları ..."den miras kaldığını, 1966 yılında aralarında yaptıkları rızaî taksimle herkesin yerinin belirlendiğini iddia ederek, zemindeki kullanım durumuna göre herkesin yeri ayrılıp ayrı ayrı adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, 110 ada 1 nolu parselin kadastro tutanağının iptali ile fen bilirkişileri ... ve ..."ın 24/06/2013 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 23174,68 m2"lik kısmın 110 adanın son parsel numarası verilmek suretiyle orman niteliğinde Maliye Hazinesi adına kayıt ve tesciline, (C5) harfi ile belirtilen 2538,58 m2"lik kısmın fındık bahçesi niteliğinde davacı ... oğlu ... adına, (C6) ile gösterilen 8265,27 m2"lik kısmın fındık bahçesi niteliğinde davalı Yusuf oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi temsilcisi tarafından (C5 ve C6 ) ile işaretli bölümlere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
-2-
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece resmî belgelere dayalı yöntemine uygun olarak yapılan araştırma ve inceleme sonucu, dava konusu taşınmazın krokide (C5 ve C6) ile gösterilen bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılarak, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; hüküm yerinde tesbitinin iptali yerine, tutanağın iptaline karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. Bendinin 2. paragrafının 2. satırında yer alan “... kadastro tutanağının iptali ile” ibaresinin kaldırılarak, bunun yerine “... tesbitinin iptali ile” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.M.U.K."nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13.01.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.