14. Hukuk Dairesi 2019/2444 E. , 2020/3239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.02.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 24.01.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine istinaden alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2009/13725 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibi sonucu haczedilen, borçlunun murisine ait 1281 ada 1, 2 ve 3; 1282 ada 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20; 1283 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar ile 3 ada 59 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 1, 2, 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümler üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalı, davanın reddini savunmuş; bir kısım davalı ise borçlunun hissenin satışına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05.12.2013 tarih, 2013/13886 E-15203 K sayılı ilamıyla, "Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların maliki ...’un mirasçılarından ..."a husumet yöneltilmemiş, mirasçı olmayan ... davalı olarak yer almıştır. Bu durumda mahkemece, mirasçı olarak davada yeralması gereken ...’ın usulüne uygun olarak davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı Hazine vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi; karar ve ilam harcının ise dava konusu taşınmazın satış bedeli üzerinden hesap edilip taraflardan payları oranında tahsiline karar verilmesi gerekir.
Taraflar arasında Hazine"nin bulunması halinde ise; 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Somut olaya gelince; mahkemece ortaklığının giderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte 1281 ada 3 parsel sayılı taşınmazda hissedar olan Hazine"nin 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince harçtan muaf olduğu halde, hükmün 4. bendinde harçla yükümlü tutulması ve hükmün 12. bendinde, 4. bent ile çelişki oluşturacak şekilde 44,40 TL harç alınmasına karar verilmesi doğru değil ise de; bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulüne, hüküm sonucunun 4 numaralı bendine "Harcın" ibaresinden sonra gelmek üzere, "Hazine harçtan muaf olduğundan, Hazine payına düşen harç miktarı çıkarıldıktan sonra Hazine dışındaki" ibaresinin eklenmesine ve hükmün 12. bendinin hükümden çıkartılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 02.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.