5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/4681 Esas 2015/3089 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4681
Karar No: 2015/3089

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/4681 Esas 2015/3089 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul 3. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi'nin 2011 tarihli bir kararı üzerine yapılan temyiz başvurusunda, sanığın seyyar tezgahta bandrolsüz CD/DVD sattığı tespit edilmiş ve çeşitli suçlarla ilgili bir dizi davada yargılanmış olduğu görülmüştür. Ancak kararda, sanığın cezasının TCK'nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmemesine karar verilmediği belirtilerek, bu hususta bir bozma sebebi yapılmadığı ifade edilmiştir. Kararda, ayrıca bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçları ile ilgili olarak suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtildiği ve bazı kanun maddelerinin yanlış uygulandığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Detaylı ve açıklayıcı şekilde, kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 58. maddesi (Mükerrirlerde özgü infaz rejimi), TCK'nın 43/1. maddesi (Zincirleme suç hükümleri), TCK'nın 53/1-(c) maddesi (Hak yoksunluğunun uygulanması).
19. Ceza Dairesi         2015/4681 E.  ,  2015/3089 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2012/38137
    MAHKEMESİ : İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 21/11/2011
    NUMARASI : 2009/395 (E) - 2011/691 (K)
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Adli sicil kaydındaki hükümlülüğü nedeniyle koşulları bulunmasına karşın, sanığın cezasının TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas - 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtilmesi,
    İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 26/08/2009, iddianame düzenleme tarihinin ise 07/12/2009 olduğu, daha önceden temyiz edilerek kesinleşen İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2009/335 esas-2010/248 karar sayılı dosyasında ise suç tarihinin 12/10/2009, iddianame düzenleme tarihinin 04/12/2009 olduğu, yine temyiz edilerek kesinleşen İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2010/48 ve 2010/47 Esas - 2011/233 ve 2011/241 Karar sayılı dosyalarında suç tarihlerinin 04/11/2009-05/07/2009 iddianame tarihlerinin 01/02/2010 ve 01/02/2010 olduğu, anılan her dört dosyada da sanığın seyyar tezgahta bandrolsüz CD/DVD satarken yakalanması nedeniyle mahkumiyetine karar verildiği, ayrıca temyiz edilerek bozulmasına karar verilen İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2010/55 Esas - 2011/460 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 18/09/2009 ve iddianame tarihinin 01/02/2010 olması karşısında; ilk iddianame tarihine kadar tespit edilen eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş tek suç oluşturduğu gözetilerek, bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, kesinleşen dosyaların celp edilmesi, bozularak mahalline gönderilen İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2010/55 Esas - 2011/460 Karar sayılı dosyanın akıbeti araştırılarak mümkünse birleştirilmesi ve sanık hakkında TCK"nn 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmesi,
    2- TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.