20. Hukuk Dairesi 2013/10491 E. , 2014/316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... İlçesi, ... Köyü, ... Mevkiinde bulunan taşınmazların miras bırakan ...’ten irsen intikal ettiğini, mirasçılar arasında yapılan paylaşım sözleşmesi sonucu (D1), (E4) ilâ (E9), (F5) ilâ (F9) ile işaretlenen taşınmazların müvekkiline düştüğünü iddia ederek, bu yerlerin müvekkili adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen kararın Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.12.2007 gün 2007/5333-16753 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [(F5) ilâ (F9) ile işaretlenen taşınmazlar ile (D1) ile işaretlenen taşınmazın güney tarafının 1992 yılında Aeoro fotogrametri yöntemiyle düzenlenen paftada kullanılmayan yer olarak gözüktüğünden bu yerlere yönelik açılan davaların reddine karar verilmesi, (E4) ilâ (E9) ile işaretlenen taşınmazların Kasım 1944 tarih ve 25 sıra nolu tapu kaydının kapsamı içinde kaldığı, (D1)’in ise tapu kapsamı dışında kaldığı, ancak (D1) ile işaretlenen taşınmaz üzerinde davaca yararına zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacı kişi adına tescil edilmiş ise de tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittilerinin getirtilmediği, tapu kaydının yöntemince uygulanmadığı, 1980-1990’lı yıllara ait memleket haritası ve hava fotoğraflarının stereskopik aletlerle incelenerek taşınmazların kullanılan arazi olup olmadıklarının belirlenmediği, bu sebeple tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittilerinin ve var ise ifraz krokilerinin getirtilmesi, revizyon görüp görmediğinin araştırılması, eski tarihli ve 1980-1990’lı yıllara ait memleket haritaları ile hava fotoğrafları bulundukları yerlerden getirtilerek orman bilirkişiler huzuruyla yöntemince uygulanması, tapu kaydının 3402 sayılı Kanunun 20/A, (B) ve (C) maddelerine göre kapsamının belirlenmesi, tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı dışında kalan kesimler ile (D1) ile işaretlenen taşınmazın güney tarafı dışında kalan bölümünün 1980-1990’lı yıllara ilişkin memleket haritası ve hava fotoğraflarında kullanılmayan yer olarak gözükmeleri halinde bu yerlere yönelik davaların reddedilmesi, oluşacak sonuca göre karar verilmesi] gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak (E4) ilâ (E9) ile işaretlenen taşınmazların dayanak Kasım 1944 tarih ve 25 sıra nolu tapu kaydının kapsamı içinde kaldıkları, eski tarihli ve 1980-1990’lı yıllara ait memleket haritası ve hava fotoğraflarında açık alanda tarım arazisi olarak gözüktükleri, orman bilirkişi kurulu tarafından (D1a) ile işaretlenen taşınmazın üzerinde birkaç adet orman ağacının bulunduğu, ziraat arazisi olarak kullanılmadığı belirtilmiş ise de yerel bilirkişi ve tanıkların, taşınmazın uzun yıllardır davacı tarafından tarım arazisi olarak kullanıldığını ifade ettikleri, 1992 yılında fotogrametri yöntemiyle düzenlenen paftada kullanılan yer olarak, eski tarihli memleket haritası, 1980-1990’lı yıllara ait memleket haritası ve hava fotoğraflarında açık alan olarak gözüktüğü gerekçesiyle (E4) ilâ (E9) ve (D1-a) ile
- 2 -
işaretlenen taşınmazlara yönelik davanın kabulüne, (F5) ilâ (F9) ile işaretlenen taşınmazlar ile (D1-b) ve (D1-c) ile işaretlenen taşınmazların 1992 yılında fotogrametri yöntemiyle düzenlenen paftada kullanılmayan yer olarak gözüktüklerinden bu yerlere yönelik açılan davaların reddine, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 19.02.2010 tarihli krokili raporda (E10), fen bilirkişiler tarafından düzenlenen 02.03.2005 tarihli krokili raporda (E10), (E11), (E12) ve (2-A) ile işaretlenen taşınmazların ... adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; Hazine ve Orman Yönetimi tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/05/2011 gün ve 2011/1951 - 5575 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Yapılan incelemede; yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı son oturumda oluşturulan kısa kararda "fen bilirkişisi tarafından düzenlenen krokili raporda (E4) ilâ (E9) ve (D1-a) ile işaretlenen taşınmazların davacı ... adına tapuya tesciline" dendiği halde, gerekçeli kararda "fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 19.02.2010 tarihli krokili raporda (E10), fen bilirkişiler tarafından düzenlenen 02.03.2005 tarihli krokili raporda (E10), (E11), (E12) ve (2-A) ile işaretlenen taşınmazların ... adına tapuya tesciline" denmiştir. Oysa, kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 t, 1991/7 E. – 1992/4 K.] denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, kadastro bilirkişisi ..."ün 19/02/2010 tarihli raporuna ekli krokide (E4) 1400 m2, (E5) 1522 m2, (E6) 1520 m2, (E7) 1520 m2, (E8) 2000 m2 ve (E9) 2700 m2 ile gösterilen yerler ile krokide (D1-A) harfi ile gösterilen 3453 m2"lik kısmın TMK nın 713. maddesinde belirtilen zamanaşımı zilyedliğiyle taşınmaz edinme şartları oluştuğundan davacı ... ve ... kızı 10/03/1937 doğumlu, ... T.C Kimlik numaralı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 09.03.1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 05.09.1957 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölge kadastro çalışma alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 13/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.