10. Hukuk Dairesi 2020/3526 E. , 2021/3120 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
...
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ... Belediyesi Başkanlığı ile davalı ... Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1) Bir kişinin belli bir davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı hususu usul hukuku değil, dava konusu hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk meselesidir. Bir davanın tarafları o davada gerçekten taraf sıfatına sahip değilse, mahkeme dava konusu hakkın esasına girip karar veremez. Davayı sıfat yokluğundan reddetmesi gerekir. Davacı olma sıfatı dava konusu hakkın sahibine, davalı sıfatı ise sübjektif hak kendisinden istenebilecek kişiye aittir. Kuşkusuz bu hak sözleşmeden, haksız fiilden, sebepsiz iktisaptan veya kanundan doğabilir.
Bir alacak davasında davalı olma sıfatı o alacağın gerçek borçlusuna aittir. Alacak davası, o alacağın gerçek borçlusundan başka bir kişiye karşı açılırsa, dava konusu alacağın mevcut olmadığından dolayı değil, davalının davalı sıfatına sahip olmadığından dolayı reddedilir. (Hukuk Muhakemeleri Usulü, Prof. Dr. Baki Kuru, I. Cilt, s. 1159)
HMK. 119. maddesi, dava dilekçesinde tarafların ve varsa kanuni temsilcilerinin ad ve adreslerinin bildirilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. Bildirim esnasında yapılan kimi yanlışlıklar, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi sonucunu doğurmamakta, oluşan hataların giderilmesi bazı durumlarda mümkün olabilmektedir.
Davanın, hasımda değil temsilcide yanılma sonucu hatalı açılması halinde husumetten reddedilmeyip gerçek temsilciye davanın yöneltilmesi gerektiği Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesi ile, “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.
Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Buna göre, taraf değişikliği karşı tarafın muvafakati ile gerçekleştirilebilirken maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ise karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilmek suretiyle yapılabilmektedir.
Somut olayda, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereği Hatay Valiliği tarafından oluşturulan “Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu” tarafından verilen 12.08.2014 tarih ve 10 sayılı kararında “ 6360 sayılı Yasanın Geçici 1. maddesinin 3. fıkrasında,; 1. maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredilir... bu hükümler gereğince "Erzin İlçe Belediyesi"ne ait 17 personelin ... karara ekli C-1, C-2, C-3/1, C-4, C-5, C-6 saylı listelerde belirtildiği şekilde ilgili kurumlara devredilmesine" karar verildiği, davacının adının ekli listede yer almadığı, kararın 4. maddesinde "Tüzel kişiliği kaldırılan köy muhtarlıklarının ... personel özlük dosyalarının ... banka hesaplarının Erzin İlçe Belediyesi"ne ... devredilmesine" karar verildiği, davacının köy bekçiliği yapması ile ilgili olarak 2009-2014 yılları arasındaki ücret belgelerinin Erzin Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğü"nün 23.12.2015 tarihli yazısı ekinde gönderildiği görülmektedir.
Bu durumda, tüzel kişiliği kaldırılan Turunçlu Köyü"nün personeli olduğunu iddia eden ve talep ettiği dönemde kayıtlı sigortalı çalışmasının bulunmadığı anlaşılan davacının çalıştığı birimin yukarıda belirtilen 12.08.2014 tarihli Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kararına göre hangi kurum, kuruluş ya da birime devredildiğinin belirlenerek usulüne uygun şekilde taraf teşkilinin sağlanması ve sonrasında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2) İhbar olunan Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı"nın usule uygun olarak davaya katılımı sağlanmadan karar başlığında davalı olarak gösterilmesi hatalıdır.
O halde, temyiz eden davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün sair yönler incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ... Belediyesi"ne iadesine, 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.