Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/28320
Karar No: 2020/4099
Karar Tarihi: 03.03.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/28320 Esas 2020/4099 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/28320 E.  ,  2020/4099 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının ... Petrol İnş. Mad. Nak. ve Tic. Ltd. Şti"ne ait işyerinde 18.09.2012 tarihinde kamyon şöförü olarak işe başladığını, iş akdinin süresiz iş akitlerinden olduğunu, bununla birlikte 28.07.2015 tarihinde işyerine gitttiğini ve işbaşı yaptığını, ancak davalı şirketin iş akdini haksız ve bildirimsiz olarak feshettiğini, iş akdinin İş Kanunun 17,18 ve 19. maddelerine aykırı olarak feshedilmiş olmasına rağmen fazla mesai ücreti ile kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödenmediğini, müvekkilinin 18.09.2012-28.07.2015 tarihileri arasındaki kış ve yazın farklı olmaksızın her gün sabah saat 07:00 da işe başladığını, en erken saat 20:00-21:00"da işi bıraktığını, bu çalışma biçimi haftanın yedi günü ve resmi tatillerde de aynı şekilde sürdüğünü, hiç yıllık izin kullanmadığını, bu çalışmasına rağmen müvekkiline fazla mesai yıllık ücretli izin gibi yasal hakları ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, fazla mesai alacağı, hafta tatili alacağı, bayram ve genel tatil günlerin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti :
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş akdinin davalı işveren tarafından feshinin söz konusu olmadığını, davanın haksız ve maddi dayanaktan yoksun olduğunu, davacının fazla mesai yaparak çalıştığı iddiasının doğru olmadığını, işçilerin fazla mesai yapmaları durumunda işyeri tarafından fazla mesailerinin ayrıca ödendiğini, davacı işçinin iddia ettiği gibi hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti ve bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediği hususlarının gerçek dışı olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Temyiz Başvurusu:
    Karar, yasal süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Davalının savunma ve hukuki dinlenilme haklarının kısıtlanıp kısıtlanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    İddia ve savunma hakkı, Anayasa"nın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde "herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza da yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında, davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra, maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın açıklama ve ispat hakkını da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının, usul hukuku hükümlerine aykırı olarak ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
    Savunma hakkı Anayasa’mızın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır. İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkı"nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
    Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/ bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada, tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin (tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.
    Somut uyuşmazlığa dönülecek olursa davalı taraf yasal süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmış, tanık isim ve adreslerini bildirmiştir. Mahkemece 07.10.2015 tarihli ön inceleme duruşmasında, davalı tarafa çıkartılan tensip zabtı ile birlikte tanık listesi sunmasına rağmen gerekli masraf yatırılmadığı gerekçesiyle tanık dinletme talebi reddedilmiştir. Ne var ki, dosya kapsamına göre davalının yöntemine uygun olarak tanık isim ve adreslerini bildirdiği anlaşılmaktadır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilmek suretiyle, davalının gösterdiği deliller toplanılmadan ve davalı tanıkları dinlenilmeden yukarıda açıklanan ilkere aykırı olarak davalının savunma hakkının kısıtlanılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelemesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 03.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi