13. Hukuk Dairesi 2013/2314 E. , 2013/5764 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, adına kayıtlı ... ... Mahallesi 757 ada 8 parselde kayıtlı arsa üzerindeki kargir binanın A Blok 1.Kat 12 nolu meskenin kat irtifakına ayrılan 16/2778 arsa payı ve bu arsa payına isabet eden tam hissesine 13.02.2007 tarihinde davalı banka lehine ... Bayındır"a kullandırılacak ihtiyaç kredisine istinaden ipotek tesis edildiğini, borcun tamamının ödendiğini, buna rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek ipoteğin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, ipoteğin yalnızca dava konusu kredi için değil, kredi borçlusunun kullandığı tüm kredilerin teminatı olduğu, borçların tamamının kapatılmadığını, bu nedenle ipoteğin de kaldırılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, 3.kişinin kullandığı tüketici kredisinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun 1.maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş; yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacının tüketici kredisine teminaten taşınmazı üzerine tesis edilen ipoteğin, borcun ödenmesine rağmen haksız şekilde kaldırılmadığını ileri sürmüş olup, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya da Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, aynı yargı çevresi içerisinde müstakil tüketici mahkemesinin mevcut olması halinde görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatı ile bakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, birinci bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 1.485.00 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 7.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.