17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19354 Karar No: 2016/4992 Karar Tarihi: 19.04.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/19354 Esas 2016/4992 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/19354 E. , 2016/4992 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıların maliki ve sürücüsü olduğu ... plakalı aracın müvekkiline sigortalı olduğunu, sigortalı aracın karıştığı kazada ... ve ... plakalı araçların hasarlandığını, sigortalı aracı kullanan şahsın olay yerini terk ettiğini, davacı ... şirketi tarafından hasarlanan iki araç için toplam 7.892,55TL hasar ödemesi yapıldığını, ödenmiş hasar bedelinin tahsili için davalılar hakkında yapılan icra takibine davalıların itirazı sonucunda takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2.maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur. Şu halde, davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akdine karşı açabilecektir. Husumet kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda, davacı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında 3. kişilere ödediği tazminatı sigorta ettiren davalı ... ile sigortalıya ait aracın sürücüsü ..."den tazminini talep etmiş olup, davalı sürücü ... sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Bu durumda, mahkemece bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtildiği şekilde ve hatalı gerekçe ile hüküm kurulmuş ise de, sonuç itibarı ile davanın reddine dair verilen karar isabetli olup, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün gerekçesi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.