10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11827 Karar No: 2016/10647 Karar Tarihi: 27.06.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/11827 Esas 2016/10647 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/11827 E. , 2016/10647 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, aksine Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin yersiz olduğu iddiası ile iadesi gerektiğinin ve kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın konusu ortadan kalktığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Eldeki davada, 01.10.1993 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan davacının 22.11.1999 tarihinden itibaren devam eden şirket ortaklığı nedeniyle 01.10.2008 tarihi itibari ile 5510 sayılı Yasanın geçici 14 ve 1479 Sayılı Yasanın EK 20’nci maddeleri kapsamında 01.10.2008-30.10.2012 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primleri borcu oluşturularak davacının aylığından kesinti yapmaya başlanılması üzerine açıldığı anlaşılan eldeki davada, mahkemece, davalı kurum tarafından davacının yaşlılık aylığından yersiz olarak Sosyal Güvenlik Destek Primi tahakkuk ettirilerek aylıklarından kesinti yapılmakta iken açılmış olan dava tarihinden sonra kesinti işleminden vazgeçip yapmış olduğu kesintileri de ödediği, hatalı işleminden davanın açılmasından sonra vazgeçtiği anlaşılmış olmakla davanın konusunun kalmadığı kabul edilmiş ise de, davalı kurumca mahkemeye hitaben gönderilen 31.07.2013 tarihli cevabi yazı ile davacı hakkında 01.10.2008-30.10.2012 tarihleri arasında oluşturulan prim borçlarının silinerek yapılan kesintilerin iade edileceğini belirttiği anlaşılmakta ise de, davalı kurumca davacı hakkında 13.09.2012 tarihinden sonra vergi kaydının devam etmesi nedeniyle bu dönem bakımından sosyal güvenlik destek primlerine ilişkin borcun tahakkuk ettirileceğinin belirtilmiş olması karşısında davanın konusunu ortadan kalktığından bahsedilmesi mümkün olmayıp, mahkemece 13.09.2012 tarihi ve sonrası bakımından davalı Kurumca borç tahakkuku yapılıp yapılmadığı hususu sorulmalı ve davacının 5510 Sayılı Yasanın 30’uncu maddesi kapsamında bu dönem bakımından sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışıp çalışmadığı hususu netleştirildikten sonra bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddî ve hukukî olgular göz önünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.