13. Ceza Dairesi Esas No: 2014/3039 Karar No: 2014/5516 Karar Tarihi: 20.02.2014
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2014/3039 Esas 2014/5516 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın hırsızlık suçu işlediğini kabul etmiş ve 765 sayılı TCK'nın 493/1 ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddelerine uyduğunu belirtmiştir. Suç, 765 sayılı TCK'nın 102/3 ve 104/3 maddeleri uyarınca 10 ve 15 yıllık, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67/4. maddeleri uyarınca da 8 ve 12 yıllık zamanaşımı sürelerine tabi olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı ve sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 493/1 ve 522/1 (pek hafif) maddesinde yazılı hırsızlık suçu ile 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu belirtilerek, her iki yasa hükmüne göre ayrı ayrı tespit edilecek sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasanın bulunması gerektiğini gözetmeden yazılı şekilde hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Ayrıca, tekerrüre esas alınan ilamın suç tarihinden sonra infaz edildiği ve sabıka kaydından hükümolunan cezanın yasal koşulları oluşmadan ertelenmesine kar
13. Ceza Dairesi 2014/3039 E. , 2014/5516 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2012/284846 MAHKEMESİ : Çumra Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 06/01/2010 NUMARASI : 2006/255 (E) ve 2010/1 (K) SUÇ : Hırsızlık
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın eyleminin 765 sayılı TCK"nın 493/1 ve 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddelerine uyduğu; atılı suçun, 765 sayılı TCK"nın 102/3 ve 104/3 maddeleri uyarınca 10 ve 15 yıllık, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 67/4. maddeleri uyarınca da 8 ve 12 yıllık zamanaşımı sürelerine tabi olduğu anlaşılmakla, zamanaşımı süresinin dolmadığı kabul edilerek yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1) 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı ve 5237 sayılı TCK"nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 493/1 ve 522. maddelerinde yer alan suçun ögelerinin farklı olduğu; mağdura ait daireye, ahşap giriş kapısını kilit hizasından sert bir cisimle zorlayarak girip hırsızlık yapan sanığın eyleminin 765 sayılı TCK"nın 493/1 ve 522/1 ( pek hafif ) maddesinde yazılı hırsızlık suçu ile 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu; mahkemece, her iki yasa hükmüne göre ayrı ayrı tespit edilecek sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasanın bulunması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması; 2) Tekerrüre esas alınan Kartal 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 1994/227-614 sayılı ilamının suç tarihinden sonra 13/06/2008 tarihinde infaz edilmesi nedeniyle, bu ilamın 765 sayılı TCK"nın 81/2. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı hususunun gözetilmemesi; 3) Sabıka kayıtlarından, daha önce hapis cezasıyla cezalandırıldığı anlaşılan sanık hakkında hükmolunan cezanın, yasal koşulları oluşmadığı halde 647 sayılı yasanın 6. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmesi; Bozmayı gerektirmiş, sanık Ö.. K.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın ceza süresi ve erteleme bakımından kazanılmış hakkının gözetilmesine, 20.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.