Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7788 Esas 2016/5633 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7788
Karar No: 2016/5633
Karar Tarihi: 03.05.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7788 Esas 2016/5633 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, evlenmek isteyen katılana ev eşyaları aldırmış, kira ve faturalarını ödemiş ancak bir hafta sonra ayrılmak istediğini söyleyip katılana eşyalarını vermeyip dolandırıcılık suçu işlemiştir. Asliye Ceza Mahkemesi sanığı, TCK'nin 157/1, 62, 50, 52 maddeleri gereğince 6.000 TL ve 5.820 TL adli para cezasına çarptırmıştır. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına göre, ayrıca adli para cezası öngörülen suçlarda hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, adli para cezasının alt sınırının 350 gün olarak tayin edilmesi isabetsizdir ve hüküm bozulmuştur. Ancak yeniden yargılamaya gerek yoktur ve hüküm düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nin 157/1 maddesi dolandırıcılık suçunu, 62 maddesi kastın oluşmasını, 50 maddesi mağdurun iştirakçiliğini, 52 maddesi kullanılan aracın devletin izniyle işletilmesini düzenlemektedir.
23. Ceza Dairesi         2015/7788 E.  ,  2016/5633 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 50, 52 maddeleri gereğince 6.000 TL ve 5.820 TL adli para cezası

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Evlenmek isteyen sanık ile katılanı çevresindekilerin tanıştırdıkları, sanığın katılanın evlenme teklifini kabul etmesi üzerine katılanın koltuk takımı, halı, televizyon, bulaşık makinesi gibi ev eşyaları alıp sanığın evine yerleştirdiği, ayrıca sanığın kira, elektrik, su ve doğalgaz borçlarını ödediği, bir hafta sonra sanığın katılana anlaşamayacaklarını ve ayrılmak istediğini söylediği, katılanın eşyalarını geri almak istediğinde ise sanığın evde olmasına rağmen gezmeye gittiğini söyleyip telefonda "eğer eşyaları alırsanız iş kötüye gider, benim kaybedecek bir şeyim yok" diyerek eşyaları vermediği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 350 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "350 GÜN", "291 GÜN" ve "5.820 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.