Esas No: 2013/4325
Karar No: 2014/291
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4325 Esas 2014/291 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ve davacı ... mirasçıları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... İlçesi 640 parsel sayılı 2218 m2, 641 parsel sayılı 7550 m2, 659 parsel sayılı 80 m2 ve 662 parsel sayılı 5892 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, dava dışı 661 parsel ile bir bütün olarak, T. Sani 1288 Yoklama tarih 49, Haziran 1943 tarih 22, Haziran 1965 tarih 6 ve Mart 1943 tarih 49 sıra numaralı tapu kayıtlarının kapsamında bulunduğu, taksim ve intikallerden söz edilerek 640 ve 641 parseller müştereken ..., ..., ... ... Kızı ..., ... oğlu ... ve ... kızı ..., 659 ve 662 parseller ise müştereken ... (...), ..., ... ... Kızı ..., ... oğlu ... ve ... kızı ... adına; ... İlçesi 666 sayılı parsel, 18718 m2 yüzölçümüyle dava dışı 664 parsel ile bir bütün olduğu, 664 sayılı parselin ... zilyetliğindeyken, karayolu yapımı nedeniyle kamulaştırıldığı, 664 sayılı parselin yüzölçümünün 20 dönümden fazla olduğu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 20 dönümden fazla yer edinilemeyeceğinden; ... İlçesi 702 sayılı parsel, 3375 m2 yüzölçümüyle dava dışı 703 sayılı parsel ile bir bütün olarak Aralık 1965 tarih 10 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında ise de, kaydın 5618 sayılı Kanun hükümlerine göre krokiye dayanılarak oluşturulduğu; ancak, krokisinin uygulanabilir nitelikte olmadığı, gayri sabit sınırlar içerdiği, kaydın yüzölçümü ile 703 sayılı parsele uygulandığı, 702 sayılı parselin kayıt miktar fazlası olduğundan, ... İlçesi 706 parsel sayılı 14075 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, dava dışı 708 sayılı parsel ile bir bütün olarak Aralık 1965 tarih 9 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında ise de, kaydın 5618 sayılı Kanun hükümlerine göre krokiye dayanılarak oluşturulduğu; ancak, krokisinin uygulanabilir nitelikte olmadığı, gayri sabit sınırlar içerdiği, kaydın yüzölçümü ile 708 sayılı parsele uygulandığı, 706 sayılı parselin kayıt miktar fazlası olduğundan söz edilerek Hazine adına; ... İlçesi 685 parsel sayılı 11850 m2 yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı 686 sayılı parsel ile bir bütün olduğu, dava dışı 686 sayılı parselin ... adına tesbit edildiğinden söz edilerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; ... İlçesi 684 parsel sayılı 14118 m2 ve 688 parsel sayılı 28000 m2 yüzölçümümdeki taşınmazlar, dava dışı 674, 675, 677 ve 699 parseller ile bir bütün olarak T. Sani 1288 tarih ve 43, Haziran 1943 tarih 21, Mart 1943 tarih 47 sıra numaralı tapu kayıtları kapsamında kaldığı, taksim ve intikallerden söz edilerek, 684 sayılı parsel müştereken ..., ... oğlu ... ve ..., 688 sayılı parsel ise müştereken ..., ... oğlu ... ve ... adlarına tesbit edilmiş, komisyonda ... ve ...’ün itirazları kabul edilmiş; 684 sayılı parsel ..., 688 sayılı parsel ... adlarına,
- 2 -
... İlçesi 698 sayılı parsel, 25507 m2 yüzölçümüyle, T. Sani 1288 yoklama tarih 47, Eylül 1970 tarih 10 sıra numaralı ve Haziran 1973 tarih 1 sıra numaralı tapu kayıtları kapsamında kaldığından söz edilerek, toplam 22976 pay kabul edilip, 20976 pay ..., 500 pay ..., 500 pay ..., 1000 pay ise ... adlarına tesbit edilmiştir.
İtirazları tapulama komisyonunca reddedilenlerden;
1) Orman Yönetimi; ... İlçesi 640, 685, 698 sayılı parsellerin tamamı ile 702 sayılı parselin 2000 m2 ve 706 sayılı parselin 1540 m2 bölümünün kesinleşmiş orman sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğu, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili iddiasıyla,
2) Davacılar ..., ... ..., ..., ... ve ... 640, 641 ve 698 sayılı parsellerin T. Sani 1288 Yoklama tarih 43 ilâ 48 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı tapu malikleri ve mirasçıları adlarına tapuya tescili,
3) Davacılar ..., ..., ... ve ... ... ... mirasçısı ... mirasçısı oldukları, 640, 641 ve 662 sayılı parsellerin T. Sani 1288 Yoklama tarih 45 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı ve tapu maliki ve mirasçıları tarafından paylaşılmadığı,
4) ..., taşınmazın ... ...’ten geldiği T. Sani 1288 Yoklama tarih 43 ilâ 48 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, tapu malikleri ve mirasçıları adlarına tapuya tescili,
5- ..., 640 ve 641 sayılı parsellerin tesbitte esas alınan tapu kaydı ile tek başına kendisine ait olduğu ve sadece kendisi adına tapuya tescili,
6) ... Kızılkaya, 659 ve 662 sayılı parsellerin tesbite esas alınan tapu kaydıyla ...’e aitken onun da kendisine sattığı, sadece kendi adına tapuya tescili,
7) ... ..., 662 sayılı parselin kadastro tesbitine esas alınan tapu kaydı kapsamında kaldığı, sadece kendi adına tapuya tescili,
8) ... 664, 666 ve 688 sayılı parselleri tapu kaydı maliklerinden satın aldığı, adına tapuya tescili,
9) ..., 702 ve 706 sayılı parsellerin Aralık 1965 tarih 9 ve 10 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, adına tapuya tescili,
10) Davacılar ..., ... ve ..., çekişmeli 684, 688 ve 698 sayılı parsellerin T. Sani 1288 tarih 47, Eylül 1970 tarih 10 ve Haziran 1973 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, kendilerinin de payları bulunduğu, payları oranında adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır.
... 640, 659, 662, 666, 684, 685, 688, 698 ve 702; ... kızı ... mirasçısı ... mirasçıları ... ... ..., ..., ... ve ... 640; ... mirasçıları ... ve ... 640 parselin, ... mirasçıları ... ve ... ... ile ... 640; ..., ..., ... ve ..., 666, 684, 685, 698 ve 702; ..., ... ... ... Kömür ve ..., 666, 684, 688, 685, 702 ve 706; ... 666 ve 688; ... ve ... ile ... 666, 702 ve 706; parsellerin ... oğlu ... ... adına olan T. Sani 1288 Yoklama tarih 43 ila 48 ve 51 sıra numaralı tapu kaydı ve bu kayıtlardan intikal ve satışlar suretiyle oluşan tapu kayıtlarına dayanarak, tapu kaydı kapsamındaki taşınmazların taksim edilmediği, miras payları oranında adlarına tapuya tescili iddiasıyla davaya katılmışlardır. ... ... 640, 641, 659; ... (ölmekle mirasçıları ..., ... ve ..., 666 ve 688 sayılı parsellerin aynı tapu kaydı ve taksim ile kendilerine ait olduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır.
... 666 sayılı parselden 500 m2, ... 666 sayılı parselden 250 m2 bölümleri, ... ise 706 sayılı parseli kadastro tesbit tarihinden sonra satın aldıkları iddiasıyla davaya katılmışlardır.
Mahkemece, 640 ve 641 sayılı parsellere ilişkin diğer tüm ...eplerin reddine, ...’ın davasının kabulü ile bu parsellerin ... adına tapuya tesciline,
- 3 -
659 ve 662 sayılı parsellere ilişkin diğer ...ep ve davaların reddine, ... ... davasının kabulü ile bu parsellerin ... ... adına tapuya tesciline,
666, 684 ve 688 sayılı parsellere ilişkin tüm dava ve ...eplerin reddine, 666 sayılı parselin Hazine, 684 sayılı parselin ..., 688 sayılı parselin ... adına tesciline,
Orman Yönetiminin 685, 698, 702 ve 706 sayılı parsellere ilişkin davasının kısmen kabulüne, bu parsellere ilişkin diğer tüm dava ve ...eplerin reddine; 702 ve 706 sayılı parsellerin tarla niteliğiyle Hazine; 685 sayılı parselin 29.02.2000 tarihli bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 220 m2 bölümünün tarla niteliğiyle Hazine; (B) ile gösterilen 11630 m2 bölümünün ise ... adına; 698 sayılı parselin 10.10.1998 günlü rapor ve eki krokide (A) ile gösterilen 400 m2 bölümünün tarla niteliğiyle Hazine; (B) ile gösterilen 25107 m2 bölümünün, toplam 5744 paydan 3744 payının ..., 500 payının ..., 500 payının ... 1000 payının ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline; müdahiller ... ve ...’in kadastro tesbitinden sonra çekişmeli parsellerden yer aldıkları yönündeki iddia ve davalarında görevsizliğe karar verilmiş; ..., ..., ..., ... mirasçıları ... ... ve ..., ..., Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/11/2003 gün ve 2003/6133 - 8318 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "1) Çekişmeli ... İlçesi 666, 702 ve 706 sayılı parseller Hazine adına tesbit edildiği; Orman Yönetimi, 702 ve 706 sayılı parsellerin kadastro tesbitinin kısmen ip...i ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili; ..., 666 parselin, ... ise 702 ve 706 parsellerin adlarına tapuya tescili iddiasıyla dava açtığı; mahkemece davaların reddine ve bu parsellerin davalı Hazine adına tesbit gibi tesciline karar verildiği anlaşıldığından, Hazinenin davası olmadığı gibi mevcut davalara aktif katılımı da bulunmadığı, Hazine aleyhine açılan davaların reddine karar verildiğine göre, temyizde hukukî yararı bulunmayan Hazinenin temyiz dilekçesinin reddine,
2) Müdahil ...’nın, çekişmeli 666 sayılı parselin 250 m2 bölümünü tesbitten sonra haricen satın aldığı, adına tapuya tescili iddiasıyla davaya katıldığı, kadastro tesbitinden sonraki nedenlere dayanılarak iktisap iddiasında kadastro mahkemesinin görevli olmadığı düşünülerek görevsizliğe karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, ..."nın tüm temyiz itirazlarının reddine,
3) Davacılar ... ve ... ile kararı temyiz etmeyen ... ve ... ile birlikte, çekişmeli 640 ve 641 sayılı parsellerin T. Sani 1288 tarih 45 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında ortak murisleri ... ...’ten geldiği taşınmazların ... ... mirasçıları adına tapuya tescili iddiasıyla dava açtıkları, yine aynı kişiler ile birlikte, aynı iddia ile çekişmeli 666, 684, 685, 698, 702 sayılı parseller için açılan davaya katıldıkları, ... ve kızı olan ...’ın miras aldığı, ... ... kızı ...’nın tapudaki tüm payını sağlığında ... 2. Noterliğince düzenlenen 19.03.1937 tarih ve 56 yevmiye numarası ile .... ve ...’e sattığı, Muris ... ... oğlu ...’nın oğlu 1331 doğumlu İsmail’in davacı ...’ın babası olduğu, İsmail vereselerinin taksim ile aynı köy 692 parselden pay aldıkları, nizalı parseller ile ilgilerinin kesildiği, çekişmeli parsellerde ... ... oğlu ... vereselerinin zilyetliğinin bulunmadığı belirlenerek adı geçenlerin davalarının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından temyiz itirazlarının reddine,
4) Çekişmeli 640, 641, 659 ve 661 parseller ... oğlu ... ... adına kayıtlı T. Sani 1288 tarih ve 45 sıra numaralı, ... oğlu ... ... adına kayıtlı T. Sani 1288 tarih 49 sıra numaralı sicilden gelen tapu kayıtları esas alınarak tedavül ve satışlar veraset gözetilerek, 1950 yılında tapu kayıt maliklerinin yapmış olduğu taksimin varlığı kabul edilerek, taksimde nereden pay aldıkları tesbit edilemeyen ... ... oğlu ..., ... ... kızı ..., ... oğlu ... ve ... kızı ... payları korunarak zilyet olan tapu kaydı ile müşterek malik olan kişiler adına tesbit edildiği, ... ...’in 1926 yılından önce öldüğü, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, mirasının müşterek mülkiyet hükümlerine tâbi olduğu, kadastro tesbit tarihine kadar bu taşınmazların ... ...
- 4 -
mirasçıları tarafından hiç zilyet edilmediği, mülkiyet haklarının sona erdiği, ... ...’ten gelen payları yönünden taşınmazların tapuya kayıtlı diğer payların sahipleri ve onlardan satın alanlar yönünden 3402 sayılı Kanunun 13/B-C madde koşulları ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek, ...’ın 640 ve 641, ... ...’ın da 659 ve 662 sayılı parsellere ilişkin davasının kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, ... ... mirasçısı ...’ın temyiz itirazlarının reddine,
5) Orman Yönetiminin 640, 685, 698, 702 ve 706 sayılı parsellere, davacı ... mirasçılarının 702 ve 706 sayılı parsellere, ...’ün 666 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ilk orman kadastrosu 1941 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşmiş, 1975 yılında aplikasyon, 4785 sayılı Kanun gözetilerek orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması yapılmış, 20.11.1975 yılında ilân edilmiş, Orman Genel Müdürlüğünün, Orman Bakanlığı ve Hazine aleyhine açtığı 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasının ip...ine ilişkin davanın kısmen kabulüne ilişkin 07.05.1981 gün ve 1978/964 - 1894 sayılı kararı ile birlikte kesinleşmiş, dava tarihinden sonra 1989 yılında aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılmış, dava nedeniyle çekişmeli parseller için kesinleşmemiş olup, orman kadastro tutanaklarının ve hari...arının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi kurulu ve uzman bilirkişisi raporlarında, çekişmeli 640 sayılı parselin 1976 yılındaki orman kadastrosu ile oluşturulup kesinleşen orman sınırları dışında kaldığı; 685, 702 ve 698 sayılı parsellerin 1941 orman kadastrosunda kesinleşmiş orman sınırları içindeyken orman sınırları içindeki bölümünün 1975 yılında 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 706 sayılı parselin 10.10.1998 tarihli müşterek bilirkişi kurulu raporunda (A) ile gösterilen bölümünün kesinleşmiş orman sınırları dışında olduğu, (B ve C) bölümlerinin 1942 orman kadastrosu içindeyken, 1975 yılında 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, (C) bölümüne ilişkin 2. madde uygulamasının Danıştay 8. Dairesinin 07.05.1981 gün ve 1978/964 - 1894 sayılı kararı ile ip... edildiği, bu bölümün 1989 yılında 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının belirlendiği gerekçesiyle, Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne karar verildiği, ne var ki; birleştirmeden önce, 685 parselle ilgili 4 kez keşif yapıldığı, 26.08.1998 tarihli 2. keşfe katılan bilirkişi ... ...’ın raporunda çekişmeli 685 sayılı parselin (B) ile gösterilen 1317 m2 ve (C) ile gösterilen 5722 m2 bölümünün kesinleşen orman sınırları içindeyken, (B) ile gösterilen bölümünün, 1975 yılında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, (B) ve (C) bölümlerinin eski tarihli memleket haritasında orman olarak nitelendirildiği, (C) ve (B) bölümlerinin üzerinde 4 adet yaşlı çam ağacı, zeytin ve kavak ağaçlarının bulunduğu, 21.04.1983 tarihli 1. keşfe katılan bilirkişi Orman Yüksek Mühendisi ..., 26.11.1999 tarihli 3. keşfe katılan bilirkişi ... B. Araslı, ve 06.06.2000 tarihli keşfe katılan bilirkişiler Orman Yüksek Mühendisi R. ... ve ...’un raporlarında 685 sayılı parselin (A) ile gösterilen 220 m2 bölümünün kesinleşmiş orman sınırları içindeyken, 1975 yılında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, (B) bölümünün ise kesinleşmiş orman sınırları dışında olduğunun bildirildiği, ancak 1, 3 ve 4. keşfe katılan uzman raporlarında, taşınmazın Danıştay kararına konu olup olmadığının belirlenmediği, bir örneği dosyada yer alan, çekişmeli taşınmazları ilgilendirip, 1942 ve 1975 yıllarında tesis edilen 971 ilâ 989 numaralı 1975 yılında ve 1989 yıllarında tesis edilen 2. madde ve 2/B maddesi uygulamasına ilişkin orman sınır nok...arından oluşan orman sınır hatlarının, karara dayanak yapılan uzman bilirkişi krokilerinde aynı orman sınır hattı ile çeliştiğinin görüldüğü, uzman bilirkişiler 698, 702 ve 706 sayılı parsellerin 2. madde ve 2/B madde uygulamasına konu edilen bölümlerinin Danıştay 8. Dairesinin kararına konu olup olmadığı hususunda görüş bildirmedikleri, kural olarak, bir yerin orman olup olmadığı, kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümleneceği, ancak, bu sınırlandırmada 4785 sayılı Kanun hükümlerinin nazara alınmış olması halinde sağlıklı çözüme
- 5 -
ulaştıracağı, zira, 3116 sayılı Kanun sadece devlet ormanlarını belirlemiş olup; bu kanuna göre, 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu oluşup kesinleşen tahdit hari...arı, sınır dışında kalan taşınmazların orman niteliğini ve hukukî durumunu saptamakta yetersiz kalacağı, bu şekildeki taşınmazların orman olup olmadığının 4785 ve 5658 sayılı kanunlara göre çözümlenmesi gerektiği, 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar hiçbir işleme lüzum olmaksızın devletleştirildiği, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tâbi tutulduğu, iadenin koşullarının kanunda gösterildiği, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ilk orman kadastro işleminin 1942 yılında yapılıp kesinleştiği, 1942 yılında belirlenen orman kadastro sınırları içindeki taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun tereddütsüz kabul edilmesi gerektiği, 1744 sayılı Kanun döneminde yapılan işlem, hem aplikasyon hem de 4785 sayılı Kanun gözetilerek yapılan orman kadastrosu olduğu, bu işlemin de dava tarihinden önce kesinleştiği, 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre, 1976 yılında yapılıp Danıştay kararı ile birlikte kesinleşen işlemde orman olarak sınırlanan alanların orman sayılan yerlerden, orman sınırları dışında bırakılan alanların ise orman sayılmayan yerlerden olduğu olgusunun dava tarihinden önce kesinleştiği, ancak, öncesi orman sayılan yerlerden iken, kesinleşmiş orman sınırları dışında bırakılan alanlar için kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresi orman kadastrosunun kesinleşme tarihinden sonra başlayacağı, bunun için en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı, amenajman planı uygulanarak, çekişmeli taşınmazların bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği hususu saptanarak çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olup olmadığının tereddüde yer bırakmayacak biçimde saptanması gerektiğinden, mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde, orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; memleket haritası ve kadastro paftası ölçekleri eşitlenip biribiri üzerine aplike edilerek çekişmeli ve komşu taşınmazların memleket haritasına göre, konumu saptanıp; arazi kadastro paftası ve memleket haritası ölçekleri eşitlenerek, bir biri üzerine aplike edilerek, çekişmeli taşınmazların memleket haritası ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilmesi; 1942, 1976 yıllarında yapılarak kesinleşmiş orman kadastrosuna ilişkin harita ve tutanaklar ile, Danıştay 8. Dairesinin yukarıda sözü edilen kararı uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulanarak, çekişmeli taşınmazların orman sanır hattına göre konumunun belirlenmesi ve Danıştay kararına konu olup olmadığı, her taşınmaz için ayrı ayrı değerlendirilmesi, tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren, ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilip, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınması, çekişmeli 666, 702 ve 706 sayılı parsellerin kesinleşmiş orman sınırları dışında olduğu belirlenen bölümlerinin en eski tarihli resmî belgelerde orman olarak nitelendirildiğinin saptanması halinde, bu parsellere ilişkin gerçek kişilerin davasının reddine, orman olarak nitelendirilmediğinin saptanması halindeyse, çekişmeli 666 sayılı parsel için davacı ..., 702 ve 706 sayılı parseller için davacı ... mirasçılarının yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu ve adı geçenler yönünden 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki kısıtlamaların aşılmadığı belirlendiğine göre, ...’ün, 666 sayılı parsele; ... mirasçılarının ise 702 ve 706 sayılı parsellere ilişkin davalarının kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmek suretiyle yerel mahkemenin kararı davaya konu 640, 685, 698, 702,706 ve 666 sayılı parseller yönünden bozulmuştur
Davacı ... mirasçıları vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla Dairenin 15/9/2004 gün ve 2004/5726 - 8406 sayılı kararı ile (698 parsel sayılı taşınmazın tesbit dayanağı tapu kayıtlarından 29.09.1970 tarih 10 nolu tapu kaydının malik ve
- 6 -
pay oranlarının; ... 500/22976, ... 500/22976, ... 1000/22976 ve ... 3744/22976 olup iktisap nedeninin ise, toplam 5744/22976 (16/64 hissenin genişletilerek) payının ... adına kayıtlı iken 3744/22976 payının kendi üzerinde bırakarak geri kalan 2000/22976 payını satışı olduğu tapu kaydının esasında taşınmazın mülkiyetinin tamamına ilişkin olmayıp 16/64 payına ait olup, anılan tapu kaydının ilk tesisinin T.Sani 288 tarih 47 nolu kayıt olduğu ve bu kaydın maliki ... ...’in ölümü üzerine mirasçılarına kaldığı; intikal ve satışlar neticesi kök kayıttan sonraki pay tapularının oluştuğunun anlaşıldığı, her ne kadar, yerel mahkeme kararının gerekçesinde 698 sayılı parselin tespit dayanağı tapu kaydının paydaşlarından olan davacılar ..., ... ile ...’ın tesbit tarihinden önce yapılan harici taksimler sonucunda tapudaki payları karşılığında aldıkları iddia olunan 710 ve 711 sayılı parsellere malik olamadıkları ve bu nedenle tesbit dayanağı tapu kaydındaki mülkiyet iddialarının yerinde olduğu yolundaki kabulü yerinde ise de; hüküm yerinde tesbit dayanağı, 29.09.1970 tarih 10 nolu tapu kaydındaki pay oranlarından farklı paylara hükmedildiği ve kararın gerekçesinde ise, bunun nedeninin açıklanmadığı gözlendiğinden, tapu kaydındaki pay oranlarının değiştirilmesinin taşınmazın mülkiyet durumunu esastan etkileyeceği açık olmakla, bu hususun karar yerinde tartışılıp gerekçelendirilmemesi ve nedeninin açıklanmamış olması usûl ve kanuna aykırı olduğu, ne var ki; bu husus davalı ... mirasçıları ... ve arkadaşları tarafından temyiz sebebi sayılmışsa da, Dairece yapılan inceleme sırasında Orman Yönetiminin 698 sayılı parsele yönelik temyiz itirazları kabul edilip orman yönünden araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu nedeniyle 698 sayılı parsel hakkında kurulan hükmün bozulduğu, ancak ... mirasçılarının 698 sayılı parsele yönelik temyiz itirazları sehven incelenmediğinden, ... mirasçıları ... ve arkadaşlarının karar düzeltme istemlerinin 698 parsel yönünden kabulü gerekmekle, Dairenin 13.11.2003 gün ve 2003/6133 - 8318 karar sayılı bozma kararında gösterildiği gibi çekişmeli 698 sayılı parsel hakkında yöntemine uygun biçimde orman niteliğinin araştırılması sonucunda orman olarak nitelendirilmediğinin saptanması halinde, 698 parsel sayılı taşınmazın tesbit dayanağı 29.09.1970 tarih ve 10 nolu tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gitti kayıtları ve anılan kayıtlardaki pay oranları ve revizyon gördükleri parseller ile malikleri de gözetilerek davacılar ..., ... ve ... ile davalı ... mirasçılarının 698 parsel sayılı taşınmazda malik olabilecekleri pay oranları ehil bilirkişiye hesaplattırılıp tapu kaydındaki pay oranlarından farklı paylara hükmedilecekse bunun gerekçesinin Yargıtay denetimine açık olacak biçimde verilecek kararda açıklanmasının zorunlu olduğu nedeniyle Orman Yönetimin 640, 685, 698, 702 ve 706; ...’ün 666; ... mirasçılarının 702 ve 706 sayılı parseller hakkındaki temyiz itirazları yönünden Dairenin 203/6133 - 8318 karar sayılı bozma kararında belirtilen inceleme ve araştırma ile; ayrıca ... mirasçıları ... ve arkadaşlarının 698 sayılı parsel hakkındaki itirazları yönünden yukarıda değinildiği biçimde gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi" gereğine değinilerek, davalı ... mirasçıları ... ve arkadaşlarının 698 parsel sayılı taşınmaza yönelik karar düzletme isteminin kabulüne, Dairenin 13.11.2003 gün ve 2003/6133 - 8318 karar sayılı kararında yer alan 698 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki bozma nedenlerine ek olarak yukarıda açıklanan nedenlerle de hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra,
1) 706 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki Orman Yönetiminin ve davacı ...’ün davasının kısmen kabulüne, bu parsel hakkındaki diğer dava ve ...eplerin reddine, 706 parsel sayılı taşınmazın 18/12/2006 tarihli krokide (A) ile gösterilen 187.12 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına, (D) ile gösterilen 30.70 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından Hazine adına, (B ve C) ile gösterilen bölümlerin bir bütün halinde B+C=13.836.95m2 olarak ... adına tesciline,
2) 685 sayılı parsel hakkındaki Orman Yönetiminin, Hazinenin ve diğer davacıların davalarının reddine, 18/12/2006 tarihli krokide gösterildiği üzere 685 sayılı parselin 11.770.84 m2 yüzölçümü ile ... adına tesciline,
- 7 -
3) 698 sayılı parsel hakkındaki Orman Yönetiminin davasının reddine, davacılar ..., ... ...’ın ...eplerinin satın aldıkları hisseye göre kabulüne, bu parsel hakkındaki diğer davaların reddine, 18/12/2006 tarihli krokide gösterildiği üzere 685 sayılı parselin 25.589.79 m2 yüzölçümü ile 556.88 /25.589.79 payın Naciye Aral, 556.88 /25.589.79 payın ... 1.113.76/25.589.79 payın ..., 23.041.70/25.589.79 payın ... adına tesciline,
4) 702 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki Orman Yönetiminin ve davacı ...’ün davasının kısmen kabulüne, bu parsel hakkındaki diğer dava ve ...eplerin reddine, 702 parsel sayılı taşınmazın tamamı 3.482.87 m2 olarak kabulü ile 18/12/2006 tarihli krokide (A) ile gösterilen 41.20 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına, (B) ile gösterilen 23.49 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına, (B) ile gösterilen bölümün 3.418.18 m2 olarak ... adına tesciline,
5) 666 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davacı ...’ün davasının kabulüne, bu parsel hakkındaki diğer dava ve ...eplerin reddine, 666 parsel sayılı taşınmazın tamamı 18/12/2006 tarihli krokideki gibi 18.662.09 m2 olarak kabulü ile ... adına tesciline,
6) 640 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davacı ... Karataş’ın davasının kabulüne, bu parsel hakkındaki diğer dava ve ...eplerin reddine, 640 parsel sayılı taşınmazın tamamı 18/12/2006 tarihli krokideki gibi 2.231.99 m2 olarak kabulü ile ... adına tesciline,
7) Katılan ... İnş. Taah. Tic. LTD. ŞTİ. tesbitten sonraki haklara dayandığından davaya bakmakta görevsizliğine karar verilmiş; davalı Hazine vekili, davacı ... Yönetimi vekili, davacılar ... ile ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30/12/2008 tarih ve 2008/10258 – 19108 sayılı kararı ile onama-bozma-düzelterek onama kararı verilmiştir.
Hükmüne uyulan onama-bozma-düzelterek onama kararında özetle; [1) Davaya konu 688 parsel sayılı taşınmazın, T. Sani 1988 yoklama tarih 47 nolu 25 dönüm (Tahvilen 22982 m2) yüzölçümlü tapu kaydına dayanılarak ve bu parselin bitişiğindeki 674, 675, 677, 684, 688 ve 699 parsel sayılı taşınmazlarla bir bütün halde olduğu ve paylaşım sonucu tesbit ve haricen pay satın alma nedenlerine dayanarak tesbitinin yapıldığı, Orman Yönetimi tarafından, taşınmazın 1942 yılında kesinleşen orman tahdit sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, ..., ..., ... tarafından paya itiraz ederek dava açıldığı, mahkemece taşınmazın orman sınırı dışında kaldığı, hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararına uyularak ve buna göre payların belirlendiği gerekçesi ile 698 parsel sayılı taşınmaz kişiler adına payları oranında tesciline karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, dava konusu 698 sayılı parsel ile bu parsel ile öncesi bütün olan parsellere uygulanan tapu miktarı 22982 m2 olup, sınırlarında yol, mezarlık, cami ve köy bulunmakla değişir sınırlıdır. Zeminde taşınmazın sınırında orman bulunmaktadır. Bilirkişiler Harita Mühendisi ... ve arkadaşlarının düzenlediği 18.12.2006 tarihli rapor ekli krokide davaya konu 698 parsel sayılı taşınmazın, (A) işaretli 351,13 m2 yüzölçümündeki bölümün 1942 yılı orman tahdidi içinde kaldığı, ancak 1976 yılında 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, işlemin tesbit tarihinden önce kesinleştiği, böylece taşınmazın ormanla ilgisinin kalmadığı, dava hakkının Hazineye geçtiği, Hazine tarafından kayıt miktar fazlasına ilişkin dava açılmadığı, pay durumunun hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda saptanarak belirlendiği anlaşıldığından Hazinenin kayıt miktar fazlası bölüm ile orman rejimi dışına çıkan bölümünün (A) işaretli 3151,13 m2 yüzölçümündeki bölümün tapusunun ip...i için her zaman dava açabileceği gözönünde bulundurularak davacı ... Yönetimi ile Melehat Nevres İlkdoğan ve arkadaşları vekilinin 698 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddi ile ilgili hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davaya konu 685 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile ... adına tescil edilmiş; sadece, Orman Yönetimi taşınmazın kesinleşen orman sınırı dışında kaldığına ilişkin dava açmıştır. Yapılan uygulamada 18.12.2006 tarihli bilirkişi krokisinde 210,02 m2"lik bölümünün 1942 yılı tahdidi içindeyken 1976 yılında kesinleşen
- 8 -
işlemle 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, kadastro tesbit tarihinden önce ormanla ilişiğinin kesildiği, Hazine tarafından bu konuyla ilgili herhangi bir dava açılmadığı anlaşılmaktadır.
O halde, davacı Hazinenin 685 sayılı parselin orman rejimi dışına çıkan bölümü hakkında her zaman tapu ip...i ve tescil davası açabileceğinden Orman Yönetiminin bu parsel hakkında temyiz ...ebinin reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
3) Davaya konu 666 parsel sayılı taşınmazın bitişiğindeki Karayolları kamulaştırma sahasında kalan 664 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün olduğu, ..."ün zilyetliğinde olduğu; ancak, tesbit tarihinde yürürlükte olan 766 sayılı Kanunun 1617 sayılı Kanunla değişik 33. maddesi gereğince davalı ... adına belgesizden tesbit edilen yerlerin 20 dönümü geçemeyeceği gerekçesi ile Hazine adına tespit edilmiştir. Ne var ki; daha sonra 10.10.1987"de yürürlüğe giren ve bu davada da uygulanması gereken 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi gereğince belgesiz zilyetlik nedeniyle aynı çalışma alanı içinde kişiler adına tesbit edilecek taşınmaz miktarı sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme çıkarıldığı ve 666 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı ... yararına 3402 sayılı Kanunun 14. madde koşulları oluştuğu anlaşıldığından davalı Hazinenin bu parsel hakkındaki temyizinin reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
4) Davaya konu 640 parsel sayılı taşınmaz, ... ve arkadaşları adına T. Sani 1288 tarih 40 nolu tapu kaydına dayanarak tesbit edilmiş; Orman Yönetimi, bu parselin kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı ve ... da parselin tamamının kendisinin olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan uygulamada taşınmazın 1942 yılında kesinleşen orman tahdidi dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu saptanmış olduğuna göre, Orman Yönetiminin bu parsel hakkındaki temyiz ...ebinin reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
5) Dava konusu 702 parsel sayılı taşınmaz, 1977 yılında yapılan genel kadastro sırasında, güneyde komşu 703 parsel sayılı taşınmaza uygulanan Aralık 1965 tarih 10 nolu tapu kaydı miktar fazlası olması nedeniyle yine Hazine adına; 706 parsel sayılı taşınmaz ise, bitişikteki 708 parsel sayılı taşınmaza uygulanan Aralık 1965 tarih 9 nolu tapu kaydı miktar fazlası olması nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. 702 ve 706 parsel sayılı taşınmazlar hakkında davacı ... tapu kaydına dayanarak, Orman Yönetiminde de orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece 702 parsel sayılı taşınmazın orman sınırı içinde kalan (A ve B) ile işaretli bölümünün Hazine adına tesciline, (C) işaretli bölümün zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmaz kazanma koşulları lehine gerçekleştiğinden ... adına tesciline, 706 parsel sayılı taşınmazın (A) ile işaretli bölümünün orman olarak Hazine adına tesciline, (D) ile işaretli bölümünün kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle kadastro harici bırakılmasına, (B ve C) işaretli bölümlerin de ... adına tesciline karar verilmiştir.
Ne var ki; uzman bilirkişi tarafından kesinleşen orman kadastro hari...arı ve 2. ve 2/B madde hari...arının uygulanması sonucu, alınan 18.12.2006 tarihli rapor ve eki ... ve arkadaşları adına düzenlenen haritada dava konusu 702 parsel sayılı taşınmazın tamamının yine dava konusu 706 parsel sayılı taşınmazın krokide (A), (B) ve (C) işaretli bölümlerinin ve dava dışı 703 (ifraz 1373-1374 nolu parsel) parsel sayılı taşınmazın tamamı ve 700, 701 ve 705 parsel sayılı taşınmazların tamamının 708 parsel sayılı taşınmazın kuzey bölümünün 1942 yılında yapılıp kesinleşen ... Devlet Ormanı sınırı içinde kaldığı, daha sonra 1976 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik aplikasyon ve 2. madde uygulamasında 706 parsel sayılı taşınmazın (B) ve (C) harfleri ile işaretli bölümleri ile 702 parselin (C) işaretli ve 705 parsel sayılı taşınmaz ile 703 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilen 1373 parsel sayılı taşınmaz nitelik kaybı nedeni ile 1744 sayılı Kanunun 2. madde hükmüne göre orman rejimi dışına çıkarılmışsa da, Orman Yönetiminin açtığı dava sonucu Danıştay 8. Daire kararıyla 706 parsel sayılı taşınmazın (C) ile işaretli 10.800.65 m2"lik bölümü, 708 parsel sayılı taşınmazın kuzey bölümünün bir kısmı ve 1374 parsel ile 1375 parsel sayılı taşınmazın
- 9 -
kuzey bölümü, 701 parsel sayılı taşınmaz güney bölümünü kaplayan 2003, 971, 2001, 972, 2006, 2063 ve 2003 sayılı orman sınır nok...arını birleştiren hatlar ile çevrili alanın 31.12.1962 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman sınırı dışına çıkartma işleminin kanun ve yönetmeliğe uygun olması nedeniyle bu bölümüme yönelik Orman Yönetiminin davasının reddine, ancak 2003, 2063, 2006, 2064, 2065, 2004 ve 2003 sayılı orman sınır nok...arını birleştiren hatlar ile çevrili alanın ise nitelik kaybetmediği gerekçesi ile Orman Yönetiminin davasının kabulüne ve bölümle ilgili 2. madde uygulamasının ip...ine karar verildiği ve Danıştay kararının kesinleştiği, yine temyize konu davanın devamı sırasında 1989 yılında 3402 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulaması sonucu yukarıda yazılı Danıştay kararı ile 2. madde uygulaması ip... edilen bölümün yani dava konusu 706 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi krokisinde (A ve B) ile gösterilen bölümleri ile 702 parsel sayılı taşınmaz tamamının ve 703 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilen 1373 parsel sayılı taşınmaz ile 705 parsel sayılı taşınmazın yeniden orman rejimi dışına çıkarıldığının saptandığı, ancak temyize konu dava nedeniyle bu uygulamanın kesinleşmediği, yine bilirkişi raporunda 706 parsel sayılı taşınmazın (A) işaretli 187.012 m2 ve 702 parsel sayılı taşınmazın (A) işaretli 41.020 m2 ve (B) işaretli 23.049 m2 bölümlerinin halen orman sınırı içinde kalıp 2. ve 2/B maddeleri uygulamalarına konu edilmediği, dava konusu 706 parsel sayılı taşınmazın (B) işaretli 3,036.30 m2 ve 702 parsel sayılı taşınmazın (C) işaretli 3418,18 m2 bölümünün 1989 yılında 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarılmışsa da, halen üzerinde orman ağaçları bulunduğu ve nitelik kaybetmediği, 706 parsel sayılı taşınmazın (D) işaretli 30,70 2 m"lik bölümünün de kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı bildirilmiştir.
O halde, 702 parsel sayılı taşınmazın (C) işaretli 3418,18 m2 yüzölçümündeki bölümüyle 706 parsel sayılı taşınmazın (B) işaretli 3036,30 m2 yüzölçümündeki bölümünün ..."ün dayandığı Aralık 1965 tarih 9 ve 10 numaralı tapu kaydının kapsamı dışında kaldığı, 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu içinde iken 1989 yılında XXII sayılı poligon içinde 2/B uygulaması ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı, ancak bu uygulamanın dava nedeniyle kesinleşmediği, halen taşınmaz üzerinde orman ağaçlarının bulunduğu ve dolayısıyla 2/B madde koşullarını taşımadığının anlaşıldığından, 702 parsel sayılı taşınmazın tamamının yani (A ve B) işaretli bölümlerinin orman olarak Hazine tesciline, yine 706 parsel sayılı taşınmazın (B) işaretli 3036,30 m2 ve (A) işaretli 187,12 m2 yüzölçümündeki bölümlerinin bir bütün halinde orman olarak Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
706 parsel sayılı taşınmazın (C) işaretli bölümünün 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca orman dışına çıkarıldığı ve Danıştay kararıyla kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davalının dayandığı ve dava dışı 708 parsel sayılı taşınmaza uygulanan Aralık 1965 tarih 9 sayılı 6500 m2 yüzölçümündeki tapu kaydının doğusu, batısı An...ya ... sınırı, diğer 3 sınırı Büyükkum ile çevrili olduğu ve tapu kaydı miktarının bilirkişi krokisinde 706 parsel sayılı taşınmazın baştan beri orman sınırı dışında kalan (E) işaretli 5055,01 m2 yüzölçümündeki bölümü ile yine dava dışı 708 parsel sayılı taşınmazın 1942 yılında kesinleşen orman sınırı dışında kalan güney bölümüne ait olacağı, dolayısıyla 706 parsel sayılı taşınmazın (C) işaretli kuzey bölümünün tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı, bu bölümlerin 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uygulaması kapsamında sayılamayacağından kişiye verilemeyeceği, esasen tapu kaydının çekişmeli taşınmazlar orman sınırı içindeyken oluşturulması nedeniyle bu tapu kaydının yasal değerinin de bulunmadığı gözönünde bulundurularak dava konusu 706 parsel sayılı taşınmazın (C) işaretli bölümünün ifrazen ayrı parsel numarası ile beyanlar hanesine orman rejimi dışına çıkarılmış yer olduğu da şerh verilerek ... adına tapuya tesciline, 706 parsel sayılı taşınmazın baştan beri orman sınırı dışında kalan (E) işaretli bölümün de şimdi olduğu gibi ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken 702 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile ve 706 parsel sayılı taşınmazın (B), (C) ve (E) bölümleri hakkında yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
6) Her ne kadar mahkemece davaya konu 706 parsel sayılı taşınmazın (D) ile işaretli bölümünün kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de, kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı saptanan taşınmazın niteliği gözönüne alınarak tapuya tescil
- 10 -
edilmeyip tescil dışı bırakılması gerektiği halde Hazine adına tesciline karar verilmesi doğru değildir. Ancak bu husus hükmün bozulmasının ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.] denilmiştir.
Davacı ... mirasçıları vekili, katılan davacılar ... ve arkadaşları vekili ile davalı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, Dairenin 28/10/2009 gün ve 2009/13947 - 15891 sayılı kararı ile hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [1) Dairemiz 30.12.2008 gün v 2008/10258 - 19108 sayılı kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygun olduğundan, ..., ..., ... ve ... (...)’ın çekişmeli 698 sayılı parsel, Hazinenin 706 sayılı parselin 18.12.2006 tarihli müşterek bilirkişi krokisinde ( E ) ile gösterilen bölümü ile 666 sayılı parsele, ... mirasçıları ..., ... ve ... vekilinin çekişmeli 702 sayılı parsele ilişkin tüm, çekişmeli 706 sayılı parselin 18.12.2006 tarihli müşterek bilirkişi krokisinde (A), (B), ( C) ve (D) ile gösterilen bölümlerine ilişkin tüm karar düzelte istemlerinin H.U.M.K."nın 440. maddesi gereğince reddine, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 170.00.- TL. para cezası ile Harçlar Kanunu gereğince 32.30.- TL. ret harcının düzeltme isteyen gerçek kişilerden alınmasına,
2) ... mirasçıları ..., ... ve ... vekilinin çekişmeli 706 sayılı parselin 18.12.2008 tarihli müşterek bilirkişi krokisinde (E) ile gösterilen bölümlerine ilişkin karar düzeltme istemine gelince;
Mahkemece, kesinleşmiş orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde tutanak ve hari...arı ile eski tarihli hava fotoğrafları, amenajman ve memlekete haritasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli 706 sayılı parselin 18.12.2006 tarihli müşterek imzalı bilirkişi krokisinde (E) ile gösterilen bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında kaldığı gibi devletleştirilen orman alanlarından ya da 6831 sayılı Kanunun 1. maddesinde tanımı yapılan ve orman sayılan yerlerden de olmadığı, bu bölümün ...’ün tutunduğu tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlendiği ve gerekçede bu şekilde tartışılarak bu bölüme ilişkin davanın kabulü gerektiği anlatıldığı halde, mahkeme kararının hüküm kısmında bu bölümle ilgili hüküm fıkrası oluşturulmamış, Dairenin düzeltilmesi istenen bozma kararında da bu konu incelenmemiştir. H.U.M.K."nın 74. maddesi gereğince hâkim dava ile bağlı olup, fazlaya ve ...epten başkasına karar veremez. 706 sayılı parselin tamamı davaya konu olduğu halde diğer bölümleri ile ilgili hüküm kurulup, (E) bölümü ile ilgili hüküm kurulmamış olması kanuna aykırıdır] denilerek, ... mirasçılarının 706 sayılı parselin (E) ile işaretli bölüm yönündeki karar düzeltme istemlerinin kabulü ile ... köyü 706 sayılı parselin 18.12.2006 tarihli bilirkişi krokisinde (E) ile gösterilen 5055.01 m2 yüzölçümündeki bölümün dosyadaki verâset ilâmındaki payları oranında ... mirasçıları adına tescile karar verilmek üzere Mahkemenin 27.04.2007 gün ve 2004/6-5 sayılı kararının bozulmasına karar verilmiş,
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra;
Davacı ... Mirasçıları ve ... ...eplerinin kısmen kabul kısmen reddi ile 18/12/2006 tarihli bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 41,20 m2, (B) harfi ile gösterilen 23,49 m2, (C) harfi ile gösterilen 3418,18 m2 ... İlçesi 702 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman olarak Hazine adına tesciline, 18/12/2006 tarihli bilirkişi krokisinde (B) ile işaretli 3036,30 m2, (A) ile işaretli 187,12 m2 yüzölçümündeki bölümlerin bir bütün halinde orman olarak hazine adına tesciline, 706 sayılı parselin 18/12/2006 tarihli bilirkişi raporunda (C) ile işaretli 10800,65 m2 bölümün ifrazen ayrı parsel numarası ile beyanlar hasine orman rejimi dışına çıkarılmış yer olduğu şerhi ile birlikte ... adına tapuya tesciline, 706 parsel sayılı taşınmazın 18/12/2006 tarihli bilirkişi raporunda (E) ile gösterilen (5055,01m2) yüzölüçümündeki bölümü 1/2"lik payları oranında ... mirasçıları ... ( ...) ( TC NO: ... ), ... ( TC 10270684794 ) adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... mirasçıları vekili ve davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
- 11 -
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce, 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 1975 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon, 4785 sayılı Kanun gözetilerek orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması vardır. Dava tarihinden sonra 1989 yılında yapılan aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması dava nedeniyle çekişmeli parseller yönünden kesinleşmemiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece bozma kararı gereğince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı ... mirasçıları vekili, temyiz dilekçesinde, 706 sayılı parselin (C) ile gösterilen bölümü üzerinde bulunan mahdesat ve zilyetlik şerhi verilmemesinin kanuna aykırı olduğunu belirtmekte ise de, bu konu 6292 sayılı Kanuna göre yapılacak kullanım kadatrosunda değerlendirileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak; hükmün 3 numaralı bendinin başına “706 parsel sayılı taşınmazın” ibaresinin yazılmaması infazda tereddüt oluşturabileceğinden doğru görülmemiş ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3. bendinin başına “18/12/2006” ibaresinden önce gelmek üzere “706 parsel sayılı taşınmazın” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.M.U.K."nın 438/7 maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.