17. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4267 Karar No: 2020/5143 Karar Tarihi: 10.06.2020
Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/4267 Esas 2020/5143 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, Karaman 4. İcra Müdürlüğü'nde kayıtlı icra takip dosyasının işlemsiz kalması nedeniyle haczedilen malların iadesi talebi üzerine, depoya gidildiğinde malların yerinde olmadığı tespit edilmesi sonucu muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, olay tarihinde yürürlükte bulunan İcra İflas Kanunu'nun ilgili maddeleri göz önünde bulundurulmadan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi hatalıdır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri şunlardır: İcra İflas Kanunu'nun 106 ve 110. maddeleri, TCK'nın 289/1. maddesi ve 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi ile TCK'nın 52/4. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2020/4267 E. , 2020/5143 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Karaman 4. İcra Müdürlüğünün 2011/8164 sayılı icra takip dosyasının işlemsiz kalması nedeniyle katılanın, 27.01.2012 tarihinde haczedilerek yediemin sıfatıyla sanığa teslim edilen malların iadesini talep etmesi üzerine, 30.05.2014 tarihinde sanığa ait depoya gidildiğinde mahcuzların yerinde bulunmadığı tespit edilmiş ise de; olay tarihinde yürürlükte bulunan İcra İflas Kanunu"nun 106 ve 110. maddeleri gereği hacizli taşınır malların hacizden itibaren bir yıllık süre içerisinde satışının istenmemesi halinde haczin başka bir işleme gerek kalmaksızın kalkacağı ve bu nedenle muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun hukuka aykırılık öğesinin oluşmayacağı dikkate alınmadan sanığın beraati yerine, TCK"nun 289/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi, Kabul ve uygulamaya göre de; 2-Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nun 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nun temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.