
Esas No: 2020/24912
Karar No: 2022/5306
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/24912 Esas 2022/5306 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/24912 E. , 2022/5306 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde kalan para cezasının kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine çevrilmesine karar verilmediği, sadece bu hususta ihtar yapıldığı ve yapılan bu ihtarın 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesine aykırı olmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
I – Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
Sanığın adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar bulunmakla birlikte, atılı suçun 6545 sayılı Kanun'un 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231/8. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce işlendiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK'nın 231/8. maddesinde belirtilen “denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” koşulunun bulunmadığı ve mahkemenin “sanığın adli sicil kaydında açıklanması ertelenmiş hüküm bulunduğundan CMK 231. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına” biçimindeki gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmış ise de, sanığın kamu malına zarar verme suçundan doğan zararı gidermediği ve 5271 sayılı CMK’nın 231. Maddesinin 6.fıkrasının (c) bendinde belirtilen “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” koşulunun gerçekleşmediği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA,
II - Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince,
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1. 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile düzenlenen 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesindeki "Basit Yargılama Usulü"nün uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle 5271 sayılı CMK'ya eklenen geçici 5/1-d maddesi ile "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" şeklinde sınırlama getirilmiş ise de;
Hükümden sonra, 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d'de yer alan "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin, bilahare 16.03.2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı iptal kararı ile de yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’de yer alan “Hükme bağlanmış” ibaresinin aynı bentte yer alan, “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olması nedeniyle, temyize konu ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren, TCK’nın 179/2-3 maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden, aynı Kanun’un 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirilme yapılmasında zorunluluk bulunması,
2. Kabule göre de;
Sanığın adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar var ise de, atılı suçun 6545 sayılı Kanun'un 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231/8. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce işlendiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK'nın 231/8. maddesinde belirtilen “denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” koşulunun bulunmadığı, bu nedenle sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen şekilde “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “sanığın adli sicil kaydında açıklanması ertelenmiş hüküm bulunduğundan CMK 231. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına” biçimindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 22.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.