8. Ceza Dairesi 2015/16190 E. , 2016/9503 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükümden sonra, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile bir kısım ibareleri iptal edilerek, 24.11.2015 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanıp yürürlüğe giren, 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:
Hapis cezası yanında tayin edilen ve TCK.nun 62. maddesi uygulanarak belirlenen adli para cezasına esas 416 günün TCK.nun 52/2. madde ve fıkrası uyarınca günlüğü 20 TL"den paraya çevrilirken hesap hatası sonucu 8.320,00 TL yerine 30.400,00 TL olarak fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde TCK.nun 52/2. maddesi uyarınca hesaplanan “30.400,00 TL"nin", “8.320,00 TL"ye" indirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 12.10.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(K.D.)
KARŞI DÜŞÜNCE
Sanık ... hakkında hakkında, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
suçundan 6136 sayılı Yasanın 13/2. maddesinden açılan davada yapılan yargılama sonucunda 4 yıl 2 ay hapis ve 30.400,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin kararı, süresi içerisinde sanık savunmanı tarafından temyiz edilmiştir.
Sanık hakkında kurulan hükmün bozulması gerekirken düzeltilerek onanmasına karar verilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
Sanık hakkında Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu"nun 28.12.2009 tarih ve 4909 karar nolu raporunda, “kişide şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede olan eksitatif bir tablo içinde olduğunun anlaşıldığı, bu duruma göre sanığın suça karşı ceza sorumluluğuna haiz olmayıp hakkında muhafaza ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasının uygun bulunduğu …” belirtilmiş, yine .... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden alınan 24/04/2012 tarih ve 20005918 nolu raporda, mevcut hastalığın sanığın işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını kısmen azaltmış olup, 5237 sayılı TCK.nun 32/2. maddesinden yararlanacağı belirtilmiş, Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinin 05.12.2014 tarih ve 1036, Dördüncü İhtisas Kurulunun 15.12.2014 tarih ve 5838 karar nolu raporlarında ise sanığın cezai ehliyetinin tam olduğunun belirtildiği anlaşılmakta olup, sanığın cezai ehliyeti konusunda çelişkili raporlar bulunmaktadır. Akıl sağlığı ile ilgili çelişkili üç ayrı rapor bulunan sanığın dava dosyası ile sanık ... Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"na gönderilerek, muayenesi yapıldıktan sonra Adli Tıp Genel Kurulu"ndan rapor aldırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerekçesiyle bozulması yerine, usul ve yasaya uygun olmayan yerel mahkemenin kararının düzeltilerek onanması yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 26.10.2015