4. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/2731 Karar No: 2020/1269 Karar Tarihi: 11.03.2020
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/2731 Esas 2020/1269 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2018/2731 E. , 2020/1269 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/04/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/05/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kasten yaralama nedeniyle nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalının müvekkilini düğün gününde bıçaklayarak, hayati tehlikeye maruz bırakacak şekilde yaraladığını, bu nedenle müvekkilinin uzun süre çalışamadığını, manevi olarak zarar gördüğünü belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinin 2. fıkrasında, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu belirtilmiştir. Ayrıca aynı Kanunun 298. maddesinin 2. fıkrasında da gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Taraflar arasında yapılan yargılamanın son oturumunda mahkemece ""Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, sair hususların gerekçeli kararda hüküm altına alınmasına” şeklinde karar verilmiş; tefhim edilen bu kısa kararda kabul ve ret miktarları açıkça belirtilmemiş olup, bilahare gerekçeli kararda " Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; davalı tarafça 1.807,00TL maddi tazminat ile 2.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı tarafa ödenmesine, davacının maddi ve manevi tazminat hususundaki fazlaya ilişkin talebinin reddine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamından taraflara tefhim edilen kısa kararın anılan Kanunun 294/3. maddesi uyarınca aynı Kanunun 297/2. maddesinde öngörüldüğü şekilde davalıya yüklenen borçların açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde tesis edilmediği, ayrıca kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki bulunmasının aynı Kanunun 298/2. maddesine aykırılık oluşturduğu anlaşılmıştır. Şu durumda mahkemece kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için usul ve yasaya uygun olmayan kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.