14. Ceza Dairesi 2016/1785 E. , 2020/362 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Kayden 18.08.1997 doğumlu olup kovuşturma evresinde mahkemece ifadesinin alındığı 20.09.2012 tarihli duruşmada on altı yaşı içerisinde bulunan mağdurenin, olay nedeniyle şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin aşamalardaki birbirinden tamamen farklı beyanları, olay ve yakalama tutanağında zabıt mümzileri olay yerine ulaştıklarında mağdurenin önden, sanığın ise arkasından kaçmak suretiyle kolluk görevlilerinden uzaklaştıklarına dair yapılan tespit, mağdurenin kovuşturma evresindeki anlatımı ve istikrarlı savunma karşısında, mağdurede tespit edilen yaralanmaların eylemden kaynaklandığının sübuta ermemesi ve kolluk anlatımlarına rağmen Karabük Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin 10.06.2012 tarihli muayenesinde cinsel bölgelerde herhangi bir zorlama bulgusunun tespit edilememesi gözetildiğinde sanığın eylemlerini cebir, tehdit veya hileyle, gerçekleştirdiğine ve mağdureye organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel istismara teşebbüs ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle eylemlerin 5237 sayılı TCK’nın 103/1, 109/1. maddeleri kapsamında kaldığı gözetilerek sanığın aşamalarda mağdurenin kendisini on beş yaşını bitirmiş olarak tanıttığına dair savunması ile tüm dosya içeriği de nazara alınıp olayda 5237 sayılı TCK"nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının da bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra hükme varılması gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.