17. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4256 Karar No: 2020/5140 Karar Tarihi: 10.06.2020
Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/4256 Esas 2020/5140 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan verilen hükümler temyiz edilmiş ve yapılan dosya görüşmesinde, suçun konusunun \"Resmen teslim olunan\" mal olması olduğu ve bankalar ile kredi talebinde bulunanlar arasında düzenlenen rehin sözleşmesi nedeniyle yapılan teslimlerde \"Resmen teslim\" keyfiyetinin gerçekleşmemiş bulunması karşısında atılı suçun oluşmayacağı ancak, sanıklara iddia olunan eylemin, İcra İflas Kanunu'nun 331. maddesinde düzenlenen alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçunu oluşturabileceği ve bu suçla ilgili davaya bakmanın ve delilleri değerlendirmenin aynı Kanun'un 346. maddesi uyarınca İcra Mahkemesinin görevi kapsamında olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davaya devam edilerek sanıkların mahkum edilmesine karar verildiği belirtilmiştir. Ayrıca, adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği ve suç ortağı ile birlikte ortak sebep oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerektiği ancak eşit tahsilinin kararlaştırıldığı, bu nedenle hükümlerin bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı TCK'nun 289. maddesi, İcra İflas Kanunu'nun 331. ve 346. maddeleri, 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi, 5271 sayılı CMK'nun 326/2. maddesi, TCK'nun 52/4. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2020/4256 E. , 2020/5140 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-5237 sayılı TCK’nun 289. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun konusunun "Resmen teslim olunan" mal olması, bankalar ile kredi talebinde bulunanlar arasında düzenlenen rehin sözleşmesi nedeniyle yapılan teslimlerde "Resmen teslim" keyfiyetinin gerçekleşmemiş bulunması karşısında atılı suçun oluşmayacağı ancak; sanıklara iddia olunan eylemin, İcra İflas Kanunu"nun 331. maddesinde düzenlenen alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçunu oluşturabileceği, bu suçla ilgili davaya bakmanın ve delilleri değerlendirmenin aynı Kanun"un 346. maddesi uyarınca İcra Mahkemesinin görevi kapsamında olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabul ve uygulamaya göre de; 2-Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nun 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, 3-Birlikte suç işleyen sanıkların sebep oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı, suç ortağı ile birlikte ortak sebep oldukları yargılama giderlerinden ise kendi payları oranında sorumlu tutulması gerekirken eşit tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 326/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.