Kişilerin huzur ve sükununu bozma - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/25273 Esas 2016/9013 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/25273
Karar No: 2016/9013
Karar Tarihi: 28.04.2016

Kişilerin huzur ve sükununu bozma - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/25273 Esas 2016/9013 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile suçlanmıştır. Olayda, sanığın yaklaşık 3 ay içerisinde 6 kez mağduru aradığı ancak suçun oluşması için gereken sürekli tekrarlanmanın gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Sanığın savunması da göz önüne alınarak, suçun oluşması için aranan ısrar unsuru gerçekleştiği takdirde haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmalıdır. Kararda, kanun metninde yazılı olan telefon etme, gürültü yapma veya aynı maksatla hukuka aykırı davranışta bulunmanın nitelik ve niceliğine göre cezalandırılması gerektiği ifade edilmiştir. Kanunlar ise 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleridir.
18. Ceza Dairesi         2015/25273 E.  ,  2016/9013 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kişilerin huzur ve sükununu bozma, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A) Tehdit suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."nin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B) Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunması bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda ise, sanığın, katılanı yaklaşık 3 aylık bir süre içerisinde 6 kez araması şeklindeki eyleminde, sanığın, katılan ile aralarında Burdur 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/298 Esas sayılı dava dosyası ile husumet bulunduğuna, katılanın çalışmakta olduğu banka şubesindeki yetkisini kötüye kullanarak ve özel belgede sahtecilik yaparak hiç tanımadığı bir kişiye kefil olmasına ve kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hakkında icra takibi yapılmasına neden olduğuna ve bu hatanın düzeltilmesi hususunda katılanı aradığına ilişkin savunması da dikkate alınarak, katılan hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, açılmış ise söz konusu dava dosyası getirtilip incelenerek sanığın sırf huzur ve sükunu bozmaya yönelik kastının olup olmadığı ile suçun oluşması için gerekli olan ısrar unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin açıklanması ve sonucuna göre eylemin sübutunun kabulü halinde ise, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek, TCK"nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."nin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.