21. Hukuk Dairesi 2013/8782 E. , 2014/8784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Manisa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2011/675-2013/136
Davacı, 1995 yılından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun, 01/07/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 1995 yılından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 1.7.2011 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Davanın, davacının 15 yıllık hizmet süresini doldurmadığından yaşlılık aylığına müstehak olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de, davacının tarım Bağ-Kur hizmet süresine ilişkin talebi hususunda hüküm kurulmamış olması hatalı olmuştur.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 16.3.2011 tarihli talebi üzerine 1.5.1995 tarihi itibari ile tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak Kuruma tescil edildiği ve Kurumca 1.5.1995-31.12.1995, 1.7.1997-31.12.1997, 29.4.2011-devam şeklinde sigortalı kabul edildiği, davacının 29.6.2011 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu ancak talebinin 15 yıllık hizmet süresi dolmadığı gerekçesi ile reddedildiği, davacının teslim ettiği ürünlerden 1995 yılı Nisan ve 1997, 1999,2000,2001 yıllarında prim kesintisinin yapıldığı, 2001 yılından sonra herhangi bir ürün teslimi yada prim kesintisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin düzenli olması gerekir. Düzenli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da düzenli olduğu dolayısıyla tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda, mahkeme gerekçesinde davacının 1.5.1995-31.12.2001 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı kabul edildiği ancak 15 yıllık hizmet süresini doldurmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği belirtilmişse de, hükümde davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığı hususunda gerekçede belirtildiği şekilde hüküm kurulmaksızın davanın tümden reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacının 1.5.1995-31.12.2001 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile çıkacak sonuca göre yaşlılık aylığı hususunda karar vermekten ibarettir
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.