10. Hukuk Dairesi 2016/8489 E. , 2016/10580 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, Kurum işlemlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında “.... 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi kapsamındaki Kurum işleminin iptaline ilişkin olması, iptali talep edilen 21.2.2011 tarihli davalı Kurum işleminde, 5510 sayılı Kanunun 86. maddesine göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebileceği ve başvuru yolları belirtilmediği, bu nedenle hak arama hürriyetinin ihlal edildiği, Mahkemece, öncelikle davacıya, yapılan işleme karşı davalı Kuruma başvurması için süre verilmeli, davacı tarafından davalı Kuruma başvurulması durumunda, başvuruya karşı davalı Kurumun işleminin sonucu bekletici mesele yapılmalı, davalı Kurumca yapılacak işlem sonucu işin esasına girilerek, deliller toplanmak ve değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken; hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olduğu...” belirtilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 86"ncı maddesinde; "Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu Maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz..." hükmü düzenlenmiştir.
Davacı, davalı Kurum tarafından, ... raporuna istinaden şirket çalışanları dava dışı 27 kişi hakkında eksik bildirim nedeniyle ek aylık prim, hizmet belgesi ve işe giriş bildirgesinin istendiğini belirterek, 3.2.2011 tarihli denetim raporu ile bu rapora dayanan 21.2.2011 tarih ve 3121938 sayılı Kurum işleminin iptalini istemiş, Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile;... için 24/01/2001-24/12/2004 tarihlerine ait olmak üzere) açısından 21/01/2011 tarihli talimatla istenilen belgelerin iptaline, diğer belgeler yönünden açılan davanın reddine, karar verilmiş ise de Kurum işleminin iptaline yönelik hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmıştır.
Şu halde mahkemece yapılması gereken iş, ... davacı işyerine ilişkin kayıtlar celp edilerek, denetime konu 27 kişinin yaptığı iş, işyerinin kapsam ve kapasitesi, çalışmaların gerçekliği ve süresinin her tür kanıtla belirlenebilme olanağı gözetilerek, öncelikle denetime konu eksik bildirim yapıldığı tespit edilen 27 kişinin beyanlarına başvurularak, çalışmanın mevsimlik mi sürekli mi olduğu, part-time mi yoksa tam gün üzerinden mi olduğu, günlük ne kadar saat çalışıldığı sorularak saptanmalı, mahkemece alınan beyanlar denetlenmeli, ifadeler arasında çelişki bulunduğu takdirde, çelişki giderilmeli; ihtilaf konusu dönemde Kuruma verilmiş dönem bordrolarında kayden çalışması görünen bordro tanıkları re"sen belirleyip, beyan ve ifadelerini tespit edilmeli; aynı çevrede iş yapan başka işverenler veya bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen araştırılıp saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulup, beyanları alınmalı, dinlenen tanıkların sözlerini değerlendirirken bunların inandırıcılığı üzerinde özellikle durarak, verdikleri bilgilere nasıl vakıf olduklarını, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkilerini, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceğini düşünmek ve tanıkları buna göre isticvap etmek; ayrıca eldeki davaya konu müfettiş raporu dışında iş bu davanın açılmasından önce veya sonra bu işyerinde yapılmış denetimler olup olmadığını, çalışan sayısının tam olarak tespit edilip edilmediğini araştırılmalı; gerekirse davacı işyeri kayıtları ve defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak, böylece, her bir denetime konu çalıştığı tespit edilen şahıslar yönünden ayrı ayrı değerlendirilerek, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümleyip, deliller hep birlikte değerlendirip, takdir ederek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekili ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.6.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.