15. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/3699 Karar No: 2020/1847 Karar Tarihi: 24.06.2020
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/3699 Esas 2020/1847 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava eser sözleşmesinin ayıplı ifasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin. İlk derece mahkemesince kısmen kabul edilen davacının manevi tazminat istemi ise Yargıtay tarafından reddedilmiş. Davacının tazminat alacağı yabancı para cinsinden olduğundan devlet bankalarının EURO cinsinden açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek mevduat faizinin uygulanması gerektiği belirtilmiş. Kararın bir diğer noktasında hüküm fıkrasında yer alan vekâlet ücretinin düzenlenmesi konusu gündeme getirilmiş ve mahkeme kararı bu yönde düzeltilerek onanmıştır. Kararda yer alan kanun maddeleri 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi ve Harçlar Kanunu'nun 42/2-d maddesi olarak belirtilmiştir.
15. Hukuk Dairesi 2019/3699 E. , 2020/1847 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılar mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre özellikle, yabancı para cinsinden kabul edilen alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının EURO cinsinden açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek mevduat faizinin uygulanacağının tabii bulunmasına göre davacıların tüm, davalıların diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı ...’in manevi tazminat istemi kısmen reddedildiğine göre vekille temsil olunan davalılar yararına, davacı yararına hükmedileni geçmemek üzere reddolunan manevi tazminat üzerinden ayrı bir vekâlet ücretine, davası tümden reddolunan davacı ...’un davası ile ilgili vekille temsil olunan davalılar yararına reddolunan manevi ve maddi tazminat üzerinden ayrı ayrı vekâlet ücreti verilmesi gerekirken, hükmün 9. bendinde 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesi yönünde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm kısmı 7. bendine “Manevi tazminat yönünden davalılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacı ...’den alınarak davalılara verilmesine” cümlesinin eklenmesi ve 9. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine 9. bent olarak “Manevi tazminat yönünden davalılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacı ...’tan alınarak davalılara verilmesine” kelimelerinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalılara iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.