13. Hukuk Dairesi 2016/24936 E. , 2019/4298 K.
"İçtihat Metni" ......
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise da dava miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gerği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, ... İlçesi Gündoğan Beldesi"nde ... işi ile uğraştığını, davalı ile arasında 19.07.2013 tarihli ... Komisyoncusu ile Müşteri Arasındaki Ön Akit başlıklı belgenin imzalandığını, ön akit uyarınca...... yer alan 1+1 daireyi,....... villasını davalıya gösterdiğini, davalının, gösterdiği evlerden.......yer alan..........villasını beğendiğini, davalının imzaladığı ön akide rağmen yasal komisyonu ödemeden 200.000,00-TL"ye bu evi satın aldığını, davalının, kendisi tarafından gösterilen veya sözle tarif edilen taşınmazlardan herhangi birini satın aldığı takdirde ... Komisyonları Derneği"nce düzenlenen tarife gereği ödemesi gereken komisyon ücretini ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalının, gösterdiği evlerden birisini satın aldığı halde ödemesi gereken komisyon ücretini ödemediğini, ... komisyon bedelini ödemeyen davalıya karşı ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2013/5991 esas sayılı dosyası ile takip yaptığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, taraflar arasında imzalandığı ileri sürülen simsarlık sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen komisyon ücretinin tahsiline yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, 19.07.2013 tarihli ... komisyoncusu ile müşteri arasındaki ön akitte davalının imzasının bulunmadığı, yalnızca davacının imzasının yer aldığı ve bunun sonucu olarak davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları da sözleşmenin taraflarıdır. Bir başka deyişle taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının ispat edilmesi ve sözleşmenin tarafları arasında yargılamanın sürdürülmesi esastır.
Davacı, davalı ile arasında 19.07.2013 tarihli "... Komisyoncusu İle Müşteri Arasındaki Ön Akit" başlıklı sözleşmenin imzalandığını, sözleşme gereğince davalının satın aldığı taşınmazı davalıya gösterdiğini, davalının komisyon bedelini ödemediğini, bu bedelin tahsili için başlattığı takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, vaki itirazın iptalini istemiş; davalı cevap dilekçesinde, sadece davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. 05.04.2016 tarihli celsede davalı vekili, dava dayanağı belgede davalının imzası olmadığını beyan etmiş ve mahkemece sözleşmede davalının imzası olmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de, dava konusu 19.07.2013 tarihli sözleşmenin "müşteri tarafından doldurulacak" yazılı kısmının imza bölümüne imza atıldığı anlaşılmakla, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığının incelenmesi yapılmalıdır.
İsticvap, 6100 sayılı HMK"nın 169. (1086 sayılı HUMK"nun 230) ve devamı maddelerinde açıkça düzenlenmiş olup, mahkeme kendiliğinden veya talep üzerine, taraflardan birini davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlar hakkında dinleyebilir. İsticvap, bir tarafın kendi aleyhine olan belli bir vakıa hakkında mahkeme tarafından dinlenmesi anlamına gelmekte olup, davanın aydınlatılmasına katkıda bulunan bir usul işlemi olarak tanımlanmaktadır. İsticvap, bizzat taraf davet edilmek suretiyle yapılır ve usulüne uygun davetiyeye rağmen taraf isticvap için mahkemeye gelmezse isticvap edilen vakıa ikrar edilmiş sayılır. HMK’nın 169/2. maddesinde “İsticvap, davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlar hakkında olur.” şeklinde isticvap edilebilecek hususlar düzenlenmiştir.
O halde, mahkemece, davalı asılın HMK 169 ve devamı madde hükümleri gereği isticvap edilerek davacı tarafın dayandığı 19.07.2013 tarihli sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı belirlerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.......