
Esas No: 2019/3327
Karar No: 2020/1254
Karar Tarihi: 11.03.2020
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/3327 Esas 2020/1254 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 14/05/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/06/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre davacının, davalılardan ...’na yönelik tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının davalılardan ...’e yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, ... 4. Aile Mahkemesinin 2010/788 esas sayılı dosyasında görülen boşanma davası esnasında davalı ..."nun diğer davalı ...’in vekilliğini üstlendiğini ve 23/02/2011-12/04/2012 tarihlerinde aile mahkemesine vermiş olduğu beyan ve temyiz dilekçelerinde yer alan sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu beyan ederek, uğramış olduğu manevi zararın müştereken ve müteselsilen ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizin 14/11/2017 gün 2017/3717 esas ve 2017/7218 karar sayılı ilamı ile “davalı ...’nun, aile mahkemesine sunmuş olduğu dilekçelerde yer alan uyuşmazlık konusu beyan ve iddialarının, diğer davalı ...’in vekili sıfatıyla ve onun vermiş olduğu talimat doğrultusunda sarf edildiği ve kullanılan sözlerin iddia ve savunma dokunulmazlığı sınırları içerisinde kaldığının kabulü gerekmektedir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgulara dayanılarak, anılan davalı yönünden davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, aksi gerekçe ile istemin kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile davalılardan ... yararına bozulmuş, davalılardan ...’in temyiz itirazları reddedilmiş; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda istem iki davalı yönünden de reddedilmiştir.
Dosya kapsamından; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen 28/05/2013 tarihli ilk kararın davalılar tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 14/11/2017 gün, 2017/3717 esas ve 2017/7218 karar sayılı ilamı ile sadece davalılardan ... yararına bozulduğu, davalılardan ...’in temyiz itirazlarının reddedildiği bu anlamda belirtilen kararın davalılardan ... yönünden kesinleştiği ve bu hususta davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmıştır. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, başlıkta her iki davalı da gösterilerek, gerekçeli kararda davalılardan ... yönünden ilk kararın kesinleştiği belirtilmeksizin, bu davalı yönünden de davanın reddine karar verilmiş olması, davacının usuli kazanılmış hakkına aykırılık teşkil etmiştir.
Şu durumda, mahkemece usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak verilen karar usul ve yasaya uygun düşmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının davalılardan ...’e yönelik temyiz itirazları yönünden BOZULMASINA, davacının davalılardan ...’na yönelik temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.