17. Hukuk Dairesi 2013/20099 E. , 2016/4916 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davacıların çocuğu olan ..."e çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek ıslahla birlikte davacı ... için 6.168,47 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 10.090,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, kazanın meydana gelmesinde desteğin kusurlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ... için ıslah dilekçesi ile talep edilen 7.341,37 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, bu miktarın 3.000,00 Tl sine kaza tarihi 04/10/2004 tarihinden itibaren kalan miktarına ise ıslah dilekçesi tarihi 02/10/2009 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacı ... için 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi 04/10/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, 2. ıslah dilekçesi ile müddeabih artılamayacağından ıslah dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ve davacı baba ... için 8.000,00 TL, davacı anne ... için
8.000,00 TL ve davacı küçük ... için 3.000,00 TL manevi tazminatın her birinin kaza tarihi 04/10/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine, manevi tazminatta fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili ve davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 02/10/2009 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı ... yönünden talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatı miktarını artırdıklarını bildirmiştir. Yargılamanın ilerleyen safhasında ise, 19/07/2013 tarihli yeni bir ıslah dilekçesi sunmak suretiyle bu kez de, davacı ... yönünden talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatı miktarını artırmıştır. Mahkemece, HMK"nın 176/2 maddesi uyarınca bir davada ancak bir kez ıslah yapılabileceği gerekçesiyle 19/07/2013 tarihli ıslah dilekçesinin usulsüz olduğu kabul edilerek davacı ... yönünden talep artırımı kabul edilmemiştir. Oysa, davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup ilk ıslah dilekçesi davacılardan ... yönünden olup ikinci ıslah dilekçesi ise davacı ... yönünden olduğundan sonraki ıslah dilekçesinin ikinci bir ıslah olarak kabulü mümkün değildir. O halde mahkemece, davacılar vekilinin sunduğu 19/07/2013 tarihli ıslah dilekçesinin usule uygun olduğu gözetilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Mahkemece, ıslah edilen miktar için de kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, ıslah edilen bölüm bakımından ıslah tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
4-Davacı ..."in, öğretmen olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla, davacı tarafından yapılacak olan yetiştirme giderinin hesabında aylık ücretinin esas alınması gerekirken asgari ücret üzerinden oran kurularak hesaplama yapılması isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalılara geri verilmesine 18/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.