14. Hukuk Dairesi 2014/189 E. , 2014/4091 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gerede Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2012/368-2013/345
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.11.2012 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar vekili, davacının muris Z.."ya bakmadığını, murisin sözleşme tarihi itibari ile 85 yaşında olduğunu ayırtım gücü olup olmadığının noter tarafından araştırılması gerektiği, sözleşmenin üzerinden otuz yıl geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, H.. köyü 151, 162, 165, 341, 597, 3453, 3452, 97, 629, 1381, 2986, 1036, 2.. Gölbaşı 4.. parsel sayılı taşınmazlarda 4/16 payı bulunan Z.. A.."ın paylarının tapusunun iptali ile davacı adına tapuda kayıt ve tesciline, A.. köyü 2. parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, 2.. parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir.
Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp ikametgâh temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler.
Açılan davada bakım alacaklısı mirasçılarının, bakım borçlusunun edimini yerine getirmediği savunması, sözleşmenin bakım borcu yerine getirilmediği iddiasıyla feshini isteme hakkı bakım alacaklısının sağlığında kullanması gereken bir hak olduğundan dinlenmez.
Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yönünden,
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri gereğince bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince,
2- Dosyadaki belge ve delillere göre, dava konusu 297 parsel sayılı taşınmazın tam hisse olarak muris S.. A.. adına tapuda kayıtlı olduğu görülmektedir. Dosya içerisindeki muris S.. A.."ın mirasçılarını gösteren veraset ilamına ve UYAP sisteminden alınan nüfus kayıtlarına göre tapu kayıt maliki S.. A.."ın bakım borçlusu davacı ile bakım alacaklısı Z.. A.."ın ortak murisleri olduğu anlaşıldığından davacı ve davalılar 297 parsel sayılı taşınmaza elbirliği halinde malik olmuşlardır.
Elbirliği ortaklığında bir paydaşın tasarrufu ile diğer paydaşların zarar görmemesi, bir başka anlatımla dışarıya karşı korunmaları gerekir. Bunun sonucu olarak her türlü tasarruf tüm paydaşların oluru ile mümkündür. Hal böyle olunca, elbirliği ortakları arasında yapılan ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ifa imkanı bulunduğu gözetilmeden mahkemece taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, davacının tereke karşısında 3. kişi konumunda bulunduğu gerekçesiyle 2.. parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, davacı tarafından yargılama esnasında tespit edilen dava değeri üzerinden eksik harcın tamamlandığı gözetilmeksizin eksik vekalet ücreti ve harca hükmedilmesi de yerinde görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 26.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.