Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18220
Karar No: 2020/669
Karar Tarihi: 19.02.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/18220 Esas 2020/669 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/18220 E.  ,  2020/669 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Davacılar ... ve ..."nin davası yönünden Yargıtay bozma ilamında özetle; "eksik araştırma ve incelemeye dayalı karar verilemeyeceği belirtilerek; taşınmazın niteliğinin saptanması için öncelikle tespitin yapıldığı 13.07.1992 tarihinden en az 20 yıl öncesine ait ve 1972 ve öncesinde iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları ile taşınmaza komşu 1 sayılı parsele revizyon gören 937 tarih 90 tahrir nolu vergi kaydının bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, uzman bilirkişi harita mühendisiyle teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla hava fotoğrafları ile vergi kaydının zemine uygulanması, vergi kaydının taşınmaz yönünü ne gösterdiği üzerinde durulması, hava fotoğraflarının uzman bilirkişi aracılığıyla stereoskopik aletle ve üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutularak, çekildikleri tarihlere göre taşınmazın kültür arazisi niteliğinde olup olmadığının belirlenmesine çalışılması, taşınmazın niteliğinin kesin olarak belirlenmesi, taşınmazın içerisinde yoğun vaziyette kayalık ve taşlık yerler bulunduğu, krokide (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterildiği, mahkeme hakiminin de keşif tutanağına geçen gözleminde bu durumun anlaşıldığı ve parselin toplam miktarının büyüklüğü de gözetilerek jeoloji mühendisinin bilirkişi olarak dinlenmesi, taşınmazın hakim vasfının kayalık, taşlık mı yoksa tarım arazisi mi olduğunun saptanmasına çalışılması, jeoloji mühendisinden gerekçeli denetime açık rapor alınması, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın imar ve ihyasına hangi tarihte başlandığı, kimler tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü, imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarının sorularak açıklığa kavuşturulması, öte yandan, taşınmazın davacıların babalarından kaldığı dava dilekçesinde açıklandığı gibi, yerel bilirkişi tarafından da taşınmazın davacılara atalarından kaldığının bildirilmesi karşısında; başka mirasçıların olup olmadığı, mirasçılar arasında paylaşımın yapılıp yapılmadığı ve taşınmazın ne şekilde davacılara intikal ettiği hususları üzerinde durulması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak ve davacı ..."ın aynı parselin farklı bölümü hakkında, kazandırıcı zamamaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle açmış olduğu davanın eldeki dava ile birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 833 ada 4 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri ...ve ..."ın raporunda (E) harfi ile gösterilen 92.078,71 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile, davacılar ... ve ... adlarına eşit payla (davacılar ... ve ..."nin mirasçılarının miras payları oranında); aynı raporda (F) harfi ile gösterilen 5.500,03 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, mahkemece uyulan bozma ilamında, çekişmeli taşınmaza komşu olan 833 ada 1 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören vergi kaydının getirtilerek dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğunun üzerinde durulması, teknik bilirkişi raporunda taşınmazın bazı bölümlerinin yoğun vaziyette taşlık ve kayalık yerler olduğu belirtildiğinden taşınmazın niteliğinin kesin olarak belirlenmesi ve imar-ihya koşullarının oluşup oluşmadığının yöntemince araştırılması hususlarına değinildiği halde, komşu taşınmaza revizyon gören 1937 tarih ve 90 tahrir nolu vergi kaydının dava konusu taşınmaz yönünü mera okumasına rağmen yöntemince mera ve zilyetlik araştırması yapılmamış, ziraat bilirkişi kurulunun 13.10.2014 tarihli raporunda; dava konusu taşınmaz bölümlerinin çoğu kısmının kısmen işlenmiş olduğu, imar-ihya çalışmalarının devam ettiği ve tarım arazisi vasfını kazanmadığı belirtilmesine rağmen, aynı bilirkişi kurulunun 21.12.2015 tarihli raporunda; teknik bilirkişi raporunda (F) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden değerlendirme yapılmadığı gibi, yine teknik bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen bölümünün bu kez önceki raporun aksine tarım arazisi vasfını kazandığı, imar-ihya işlemlerinin 1984 yılından beri tamamlanmış olduğu belirtilerek raporlar arasında çelişki oluştuğu halde bu çelişki giderilmemiş, yine dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A1) harfi ile gösterilen bölümü hakkında ... tarafından aynı mahkemenin 2007/222 Esasına kayden açılan dava dosyasında dava konusu taşınmazın bir bölümü ile eldeki dava dosyasında dava konusu edilen taşınmaz bölümlerinin bir kısmının çakıştığı teknik bilirkişi raporunda belirtilmesine rağmen bu çelişki giderilmediği gibi, çifte tapunun oluşmaması bakımından sözü edilen dava dosyası ile eldeki dava dosyasının birleştirilmesi gerektiği hususu gözden kaçırılmış, yerel bilirkişiler ve tanıkların soyut nitelikteki beyanlarına itibar edilerek hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, aynı Mahkemenin 2007/222 Esas sayılı dava dosyası ile eldeki dava dosyası birleştirilmeli, daha sonra tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı getirtilip dosya arasına konulduktan sonra mahallinde taşınmaz bölümleri başında taşınmazın bulunduğu köy ile komşu köylerden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile daha önceki keşiflere katılmayan üç kişilik uzman ziraat mühendisi bilirkişi heyeti, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, mera olup olmadığı, taşınmazın güneyinde bulunan mera parselinden ayrılan unsurların bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliğiyle ilgili önceki tarihli ziraatçı bilirkişi raporlarını da irdeler mahiyette ve komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera vasfında olup olmadığını, komşu taşınmazlardan nasıl ayrıldığını, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini, imar-ihya işlemine konu edilip edilmediği hususunu bildiren, taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları ile dosyada bulunan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmak sureti ile, çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, imar-ihyasına ne zaman başlanıldığının ve hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesine çalışılmalı; teknik fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların tespit tarihine kadar davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmeli ve varılan sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, Mahkemenin önceki kararının davacılar tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle davalı Hazine lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek, eldeki hükümle önceki kararda davacılar lehine tesciline karar verilen taşınmaz alanından daha fazlasına hükmedilmesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi