20. Hukuk Dairesi 2013/9979 E. , 2014/218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2007 yılında yapılan kadastro sırasında ... Beldesi, ... Mahallesi, 111 ada 1, 236 ada 1, 237 ada 2 ve 238 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 47801,66 m², 30250,27 m², 13066,90 m² ve 17500,59 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden orman niteliğiyle Hazine adına tesbit ve tescil edilmişlerdir.
Davacılar, sulh hukuk mahkemesine verdikleri 12.11.2008 günlü dava dilekçeleriyle; murislerinden kalan, tapulu ve yaklaşık 80 yıldır zilyedliklerinde bulunan taşınmazlarının çekişmeli parseller içinde bırakıldığı iddiasıyla zeminde gösterecekleri kısımlarının tapularının iptaliyle adlarına tescillerini istemişlerdir.
Çekişmeli yerlerin değeri dikkate alınarak mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, talep üzerine yargılamaya asliye hukuk mahkemesinde devam edilmiştir. Asliye hukuk hakimliğince; çekişmeli taşınmazların orman niteliğinde oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden oldukları, (A) ile gösterilen bölümün bir kısmı açık alanda görülüyorsa da o bölümünde orman içi açıklık niteliğinde bulunduğu, davacıların dayandıkları geldileri 1936 Mart ve 17-18 nolu, Temmuz 1962 tarihli ve 33 nolu ve Ağustos 1962 tarihli ve 31 nolu, 4595 m² ve 27570,00 m² yüzölçümlü, dere ve kişi sınırlı olan tapu kayıtlarının dava dışı birçok parsele revizyon gördükleri, davacıların miktarlarından fazla yer aldıkları, kaldı ki, taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olduğu saptandığından tapu kayıtları uysa bile 4785 sayılı Kanun ile hukukî değerini yitirdikleri ve ormanlarda sürdürülen zilyedliğe de değer verilemeyeceği belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına 09/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.